Mustafa Çolak: Vasiyetim

Üç ayrı bedenin içine dağılmış tek bir ruh isem, bu ruhu nasıl kabzedeceksin ey Azrail? Üç bedenden hangisi iflas edecek? Sen işini iyi bilirsin, karışmayayım…

Kendime kaçarken ruhuma tutulduğumu da iyi biliyorsun. Alıver şu ruhu da bedenimi dünyaya hediye edelim. Zaten çok severdi kendisi dünyayı. İnsanlar bedenimin rutin cenaze işlemleriyle ilgilenedursun, biz seninle meşk edelim olur mu? Bak şuradan manzara iyiymiş…

Bir ilim adamı olmayı çok isterdim. Aksine basit yaşanmışlıklara bata çıka yürürken iz bırakmama sanatına yöneldim. Bu hiç kolay değildi. Anlatması bile zor. Neyse… Oğlumun ilim adamı olmasını çok istiyorum.

Aslında demek istediğim; tüm âlemlerin bir tek âlimi var biliyorum. Biz ona teslim olduk. Hadi beni ona götür. Kolay değil mi diyorsun… Eyvah ki eyvah…

Üç ayda bir, olmadı altı ayda bir gece yaptığım büyük tövbem vardı. Bugün keşke diyenlerden olmak istemiyorum ama keşke… Keşke şu tövbeyi biraz daha uzun tutsaydım…

Benden vasiyet yazmamı istiyorlar. Bana biraz müsaade eder misin, şu kâğıda iki karalayayım.

Oğlum; annenle beraber sana bir defter dolduruyorduk. Artık annen devam edecek yazmaya. Defterimi kaybettiğim zamanlar çok oldu, sen o defteri sakın kaybetme tamam mı? O defterden başka hiçbir şey vasiyetime yazmaya değer değil. Geri kalan her şeyi nasıl istiyorsanız öyle yapın. Anlayabilirseniz bu olanları anlayın ve dualarınızda Fatiha okuduktan sonra bana da anlatın.

Sonsuza kadar beraber olacağız Allah’ın izniyle. Merak etme. Dünya köprüsünden ben geçtim, sıra sizde… Hayat, biz istemeden bize verildiği için, bize sorulmadan da geri alınır. Bu üzülecek bir şey değil.

Hayatı yaşamaya çalış, yapamıyorsan zorlama. Yaşayamamak bizim genetik özelliğimiz olabilir. Seyretmekle yetin. Bu bir erdemdir. Dünya, hissiz insanların sonsuz sandıkları barınağıdır. Hissiyattan anlamazlar, hisset ama hislerini anlatmaya çalışma. Sorunları da çözmeye çalışma. Çözdüğünde bir başkasıyla mutlaka karşılaşacaksın. Hepsini çözsen, hepsini çözdüğün için bu sana sorun olacak.

Kendine sakın kızma ve kendine boyun eğme. Kendini arama, bulduğunda zaten kaybedeceksin. Romantik olma. Romantizm hödüklüktür. Âlim ol ama cahilliğini kabul et. Metafizik işlerle uğraşma. Sadece inanman gerekene inan ve sus.

Çok şey biliyormuş gibi gaza gelip sana nasihatler vermeye kalktım. Baban hiçbir şey bilmeden öldü emin ol. Sen çok şey bileceksin inşaallah. Sıkıldığında mezarıma gel, dertleşelim. En azından kendi kendine konuşmuş olmazsın. Ben hep kendi kendime konuştum.

Öldüm bitti. Bitti ve gittim.

Kafana takma…

Son olarak, Edebifikir ekibiyle takılabilirsin. Onlar güzel insanlar. Ama Aydoğan K’ya dikkat et.

Mustafa Çolak

DİĞER YAZILAR

4 Yorum

  • yesil_kalb , 06/09/2015

    Bu vasiyetten hissemize çok şey düşmüş…

  • Fatoş , 06/09/2015

    ”Dünya, hissiz insanların sonsuz sandıkları barınağıdır.”özet.

  • Kübra , 06/09/2015

    Bence asıl Aydoğan K ile takılmalı:))

  • Çolağın Çırağı , 05/09/2015

    Ömrün yan gelip yatmakla geçti. Hala yan gelip yatmanın hayalini mi kuruyosunda vasiyet yazdın. Not : feyzullahı her cuma ben getireceğim yanına. O senle konuşurken uzaktan sigaramı yakıp gülümseyeceğim. Nur içinde yat ..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir