İbrişim’in Kolyesi
Körük misali inip kalkan göğsünü, ağacın kabuk tutmuş gövdesine dayadı. Kollarıyla sarmaladı gövdeyi. Kaldırdı başını, hışırdayan yapraklara baktı. Bir çınar
Körük misali inip kalkan göğsünü, ağacın kabuk tutmuş gövdesine dayadı. Kollarıyla sarmaladı gövdeyi. Kaldırdı başını, hışırdayan yapraklara baktı. Bir çınar
Vakit, güneşin tüm çıplaklığıyla kendini gösterdiği bir vakitti. Köpekler dilleri bir karış dışarıda geziyordu. Evvelden bu yana her zaman köpeklerden
Mahmut, evinin anahtarını vermek için neden ta çalıştığım ofise kadar geldi, anlamadım. Anahtarı kapının kilidine soktuğumda öylece gevelendi içinde.
İlk defa girdiği sokaklarda bunalıp balkona çıkanlara serenad yapar her gece Yusuf. Sokak lambaları tüm sokakları portakal rengine bürüyüp, son
Evde oturan erken ölür. (Çingene Atasözü) Kapı sesinden ürker tüm yaşlı çingeneler. Kapısı olan her dört duvar, ya kafes ya
Hamdi, sağ bacağını 12 senedir bir yük misali sürükler ardı sıra. 12 daireli binasından çıkıp sokakta şöyle bir tur atınca,