Çocukluğun Bodrum Katı
Kısacık boyuyla babasının elini tutmaya çalışıp, parmak uçlarında sürüklenen küçük bir kız çocuğu gibi, tepemdeki tutacaklardan birine asılmıştım. Olduğum vagon
Kısacık boyuyla babasının elini tutmaya çalışıp, parmak uçlarında sürüklenen küçük bir kız çocuğu gibi, tepemdeki tutacaklardan birine asılmıştım. Olduğum vagon
Kübra Taşkıran, ikiyüzlülükle çerçevelenmiş, soğuk bakışların sahte merakına dayanamayan insanları anlattı. *** Ağustos’un ilk haftasının son mesai günü… Güneş tepeden
Sıcaktan uyuyamayan gece yolcularının Temmuz ayı mağduruyum. Doğduğumdan beri dünyanın kendi etrafında kaç tur dönmüş olabileceğini düşünürken, açık pencerenin
Ruhlar âleminde yankılanan ‘Belâ’nın imtihan diyarına göç vakti gelince, bir ruh daha acziyetin bedenine bürünür. Ölmeye yazgılanmış bir hayat
Bir saat kırk iki dakika önce sokaklarını adımlamaya başlamıştı gecenin. Sokaklar gecenin damarları gibiydi. O ise antikorların savaş açtığı
Alışılagelmiş bir günün öğleden sonrasındayım. Düşünmekten halsiz kalan zihnim uyanıklığının son demlerini yaşıyor. Kulağımda bir şarkı: “Ben böyle değildim ne