mavinin en çirkin tonu

en keskin yerleri ile içimde hayat
en yumuşak yerlerimle içindeyim hayatın
kanıyorum
yaralarım başına buyruk
kanıyorum
yalanları ekmek kadar güzel

birbiriyle çelişik emirler yağıyor yedi makamdan
sonra tek bir makamdan bir nutuk başlıyor
talimatlar doğrultusunda

oysa ben ne memur ne amir
muallim olmalıydım diyorum
antik bir hevesle
sade yedisini değil on yedisini birden
peşimden yürütmeliydim revaklar altında
köreltip bütün azalarını
geriye bir tek ayaklarını ve kulaklarını bırakmalıydım

muhasibin hesabı başka imiş gel gelelim
bu hesapta kırk kat elden şifa ummak
bir yazının peşine düşmek ışıksız yollarda
güneşi görmeyi zillet bilmek
yazılmış bahtıma

bu absürtlük saltanatında
sözlüklerde karşılığı kalmamıştır
yürümek ve durmak fiillerinin

yürümek yalnızca malûm yükle tepeye doğrudur
durmak yalnızca tepedeki bir gecelik bekleyiş

 

Rıdvan Güngör

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir