mavinin en çirkin tonu

en keskin yerleri ile içimde hayaten yumuşak yerlerimle içindeyim hayatınkanıyorumyaralarım başına buyrukkanıyorumyalanları ekmek kadar güzel birbiriyle çelişik emirler yağıyor yedi

Akdeniz’in Doğusu

Ortadoğu deyince ne yazık ki akla kan ve acı geliyor. Ve bu acı durmak bilmiyor. Böyle büyük acıların edebiyata yansıması

Selahaddin Şark’ın Kartalı

Tarih, bütün insanlık için her dönemde önemini muhafaza etmiş; ders almak, ibret nazarıyla bakmak, geleceğe bir yol haritası çizmek için

Hüzün Duvarı

Kaygan eller, sersemleşmiş surat Niçin öper insanlar küflenmiş bir duvarı Dedemin duvarları sapasağlamdı oysa Şimdi ben dedemden değil sizlerden öğrendim

Sır

Dur ve soluklan “Belde-i tayyib”i düşün Dünyayı ortasından durdurmayı dilerdim bir vakit Terk edilmiş bir denizin tuzuna zerk etmek Kanın

Kasis

Yüzyılın girdabında tütüyor şimdi Tespih tanelerinin bir bir savurduğu Şafak vakti yürünecek yol Derin korkularla idame ettiriyor olmak hayatı İdamın

Tabutlara Korkulu Bakış

Bir peçe iner şimdi Duvarlarımızın üstünden Mahallemizin kızıllığını Kuzeylinin ayıbını örter Okyanus kenarlarında İnsanların ellerini yakar Kuzeyliler durmadan Sonra hiç