Çok Sesli Bir Sancı

bin kanatlı güvercinler uçuyor çığlık çığlığa
gök yırtılıyor göğsünden
benimse gözlerim tutunuyor titrek boşluklara

ancak biz biliriz mevsimini dağların
göğsü patlarsa bir tohumun
yani bir karanfil düşerse toprağa

bir üveyik kanatlarında göğü taşırken
aşk kuşku sağanağına kanarsa
gül kırmızısı rengiyle zamanın minesinde

biliriz güz sapsarı kahkahasıyla öldürür yazı
çok sesli bir sancı dolarken içimize
tenimizin kasvetli renginde saklarken bir gülü

bir gülü kalıcı sancılarla saklarız tenimizde -iğreti-
güçlü atışlarıyla kalbinin zembereğinde
güz sarar sapsarı kuşatmasıyla tenimizi

gülün ölümünü derin suskularla taşırız tenimizde
kapanan dudaklarımıza konar kuşlar gülümseyişle
bembeyaz bir dağın ayakları altında

İbrahim Hakkı Öztürk

 

 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir