***
1. Evlendikten sonra bir anda yazıyı bıraktın. Peki mutlu musun?
Aslında bir anda yazıyı bırakmadım. Alıştırarak bıraktım. Edebifikir’de yazı yayınlanma tarihlerine dikkat edersen; evlendikten sonra da bir iki yazı yazıp, sonrasında komple bıraktığımı göreceksin. Alışkanlıklar öyle birden bire bırakılmaz. Yazı yazmak da bende alışkanlık halini almıştı ve tüm alışkanlıklar gibi bir gün terk edilmeye mahkûmdu.
2. Sence hayatın anlamı oğluna çocuk bezi almak mı?
Oğluma bez almak aslında konuyu güzel özetliyor görmesini bilene. Hayatın anlamı, yapman gerekeni fazla sorgulamadan yaparak zaman geçirmektir. Yapman gereken bir şey yoksa ya âşık olursun, ya kitap okursun ya da yazarsın. Bu saydığım üç şeyi, artık insanın yapması gereken şeyler olarak görmüyorum.
3. Seni biz böyle tanımadık. Evlenince adeta değiştin. Çok vefasız ve hayırsız biriymişsin meğer. Sen kendini nasıl görüyorsun? Yoksa biz önyargılı mıyız?
Edebifikir’i ön yargılı olarak görmüyorum Sulhi Ceylan hariç. Sulhi Ceylan müthiş ön yargılı. Ben onun ön yargılarını seviyorum o ayrı mesele. Yargılarım hiç olmadı, her zaman her şeyden şüphelendim. Neyse, Sulhi Ceylan beni inadına vefasızlıkla itham etse de gayet vefalı ve bir o kadar da hayırlı insan olduğumu düşünüyorum aksine. Her bayram sabahı babamdan önce kendisini ararım yine de yaranamam. Bu söyleşiden sonra aramayacağım desem de yine dayanamayıp arayacağımı biliyorum ve böyle bir şey demiyorum. Bu kadar vefalı bir insan olarak şayet yakın zamanda ölürsem, Aydoğan K’ya çeyreklik borcumu ödeyeceğini umut ediyorum.
4. Evden işe ve işten eve biteviye gidip gelirken neler düşünüyorsun?
Tüm düşündüklerimi bu mecrada söyleyememekle beraber, genelde güzel şeyler düşündüğüme emin olabilirsin. Hızlı hızlı yürürken sigara içmenin ne kadar zararlı olabileceğini hayal ediyorum mesela. Akciğerler o kadar hızlı çalışırken ve oksijene ihtiyacı katlanmışken sen ona duman gönderiyorsun. Ne ayıp bir şey! Ev borcumu bitirince BMW X7 alabilir miyim diye de düşündüğüm oluyor. “Bunların hepsi dünyalık” diyerek hayalleri noktalamak ayrı bir zevk veriyor bana. Çok param olsa bu kadar keyifli hayal kuramazdım. Ama Sulhi Ceylan’ın düşünmemi istediği şeyleri düşünmediğim kesin.
5. En son nişanlanmadan bir ay önce kitap okudun ve o gün bugündür gazete harici hiçbir şey okumadığını biliyoruz. Bu durum seni üzüyor mu?
İftira! Gazete de okumuyorum. Sadece televizyondan haberleri takip ediyorum. Askerde yazdığım günlüğü okuyorum ara sıra. Bu durum beni üzmüyor. Oğlumu salıncakta sallamak varken ya da onunla hayali araba yarışı yapmak varken kitap okumayı tercih edersem o çocuğa yazıktır. Bunları yaptıktan sonra da inan insanın okumaya hali kalmıyor. Okumayı denediğim anda uyuya kalıyorum.
6. Alışveriş için çarşıya gittiğinde yanlışlıkla da olsa bir kitapçının önünden geçerken vitrindeki kitapları gördüğünde eski bir dostu görmüş gibi oluyor musun?
Olmaz mıyım, oluyorum. Kitaplara karşı ayrı bir hürmetim tabiî ki var. Ama her şey zamanında güzeldi diyorum. Deli gibi kitap okuduğum günleri özlemiyorum. Geldi ve geçti. Sadece kitaplar için değil, tüm yaşam tarzım hakkında bunu düşünüyorum. Gece yarıları beni sokaklara iten, deniz kenarına iten o duygudan bahsediyorum. Kitapları okutturan da o duyguydu. Tekrar ediyorum: geldi ve geçti…
7. Hayata dair planların nedir? Yazlık almayı düşünüyor musun?
Yazlığımız var sayılır. Yazın gidip gelecek bir yerlerimiz var yani. Daha çok arabaya odaklandım. Tüm insanlar neler düşünüyor ne hayaller kuruyorlarsa ben de aynısını yapıyorum. Evet araba hayali kuruyorum. Buna inanmak istemesen de evet bu böyle. Çünkü böyle olması gerekli. Dünya bunun için var. Zaman geçirmek için. Ölüp gideceğiz, düşün yaz düşün yaz nereye kadar?
8. Evlilik sana neler kazandırdı?
Belli olmuyor mu?
9. Aydoğan K’yı seviyor musun?
Çok…
10. İşyerinde sabah bilgisayarını açtığında ilk olarak hangi siteye giriyorsun?
Google.
11. Okumak ve yazmak sence gereksiz işler cümlesinden mi?
Kesinlikle.
12. Bekâr gençlere ne tavsiye edersin?
Benim böyle konuştuğuma bakmayın. Akıllı olun, evlenmeyin.
7 Yorum