Düz Dünya Derneği Başkanı Doğukan Özkan ile dünyanın küre olduğu yalanını ve Düz Dünya Teorisi’ni konuştuk.
***
Öncelikle Düz Dünya Teorisi’nden başlayalım. Nedir bu teori?
Aslında ben bunu teoriden daha çok “hakikat” olarak görüyorum. Benim için neden “teori” değil? Çünkü yapmış olduğum birçok deney ile Düz Dünya düşüncesini teori olmaktan çıkardım ve başta kendim olmak üzere, bunu birçok kişiye kanıtladım. Geçmişte de “düz dünya” düşüncesi birçok kavim ve medeniyet tarafından kabul edilmişti. Günümüze kadar gelen dünya görsellerine bakacak olursanız hepsinin düz bir dünya görseli olarak resmedildiğini göreceksiniz. Ta ki “Amerika” bu işe el atıncaya kadar! Küre dünya modeline dair hiçbir düşünce ve kanıt yokken, ülkelerin ve kara parçalarının gerçek boyutlarıyla bir küre dünya oluşamamasına rağmen, yanlış ve hatalı ölçeklendirme yapılarak yeryüzünü zorlama bir güçle küre dünya modeli üzerine yerleştirmişlerdir.
Düz Dünya Derneği’ni kurmanızın amacı nedir? Sizce insanlık büyük bir yanılgının içinde mi?
“Büyük” tabiri bence küçük kalır. Yanılgının da ötesinde inanılmaz bir hipnotize olunmuşluk var. İnsanlara Düz Dünya ile ilgili kesin kanıtları gösterdiğimde dahi inanmıyor ve kabul etmiyorlar. “O kadar bilim adamı var, profesör var, onlardan iyi mi bileceksin?” diyor ve bu yüzden kendileri de bir kez dahi olsun araştırma yapmıyorlar. Savundukları küre dünya hakkında hiçbir kesin ve net bilgileri yok. Fakat bir kere Düz Dünya’yı araştıracak olsalar, adım gibi eminim geceleri uyuyamayacaklar. Bu insanlar Düz Dünya tartışmalarında hakaret ve küfre varıncaya kadar söylemlerde bulundukları ve Düz Dünya düşüncesi ile dalga geçtikleri için ben de işi resmiyete dökmek istedim ve Düz Dünya Derneği’ni kurdum. Bu sayede seslerini yükseltemeyen, kalabalıklar arasında gizlenen Düz Dünya’cı kardeşlerimiz de rahatlıkla düşüncelerini savunabilsinler istedim.
1940 ve 50’lerde bir odaya ancak sığan bilgisayarlar 70’lerde hesap makinelerinden halliceydiler. Bugün bilgisayar teknolojisi cebimize kadar girmiş ve işlemsel olarak yaptıkları akıl almaz seviyelere ulaşmışken en son 1972’de aya çıkan Nasa’nın elli küsur senedir bir daha aya çıkamaması hayatın olağan akışına uygun mudur?
Kesinlikle uygun değil! Ay macerası 1969 yılında başladı! Yılların geçmesi ve yükselen teknolojinin sağladığı imkânlarla bugün ayın üzerinde evlerimizin olması gerekirdi ama öyle bir şey olmadı. Şuanda aya tekrar gidilebilmesi hâlâ bir hayal. NASA yetkililerinin bu konuyla ilgili vermiş olduğu cevaplar ise gerçekten komik. “O teknolojiyi yok ettik ve bir daha yapamıyoruz” diyorlar. Sizce de komik değil mi? O zamanlarda dünyada çoğu insanın evinde televizyon bile yoktu. Haliyle “aya çıktık!” dediklerinde buna insanların inanmaları çok kolay oldu. Şuan neden kimse aya tekrar gidemiyor? Çünkü teknoloji artık herkesin elinde. Ola ki Amerika aya çıkıyorum desin uzay mekiklerini anbean teleskoplarıyla gözlemleyebilecek binlerce insan var ve ayın üzerine inişlerine kadar dünya üzerinden amatör kameralarca görüntülenebilir.
Dünyanın döndüğüne dair neden fiziksel bir formül ve olgu bulunamıyor? Yalan olmasından olabilir mi?
Az önce de bahsettiğim gibi; “O kadar profesör, o kadar bilim adamı var” diyorlar fakat son 3 aydır ben hiçbirine rastlamadım. Adamın biri çıkıyor, dünyanın döndüğünü kanıtlayana 50.000 lira vereceğim diyor, kimse ortada yok ve ortada olanların da net bir cevabı yok. Ya insanlar 50.000 lirayı paradan saymıyor ya da gerçekten dünya dönmüyor.
Dünyanın küre olduğuna dair kanıtlar sizi neden ikna etmiyor?
Çünkü gerçek diye gösterdikleri görüntülerin hepsi birer animasyon. Günümüz teknolojisinde bilgisayar ile dünya görüntüsünü sıfırdan çizmek çok basit bir şey. Bu sıfırdan çizimleri kendi gözlerimle gördüm ve çizen adamlar NASA’nın gerçek diye gösterdikleri dünya görüntülerinden çok daha gerçekçi. Bunun yanında uzaydan çekildi diyerek gösterdikleri fotoğrafların çoğu balıkgözü lens dediğimiz mercek ile çekilmiş görüntüler ve bu yüzden eğimli gözüküyor. İnsanlar da sanıyor ki: “İşte bu gerçek dünya.” Hâlbuki gösterdikleri dünya görüntüleri pizzanın bir dilimi gibi küçük bir parça.
Nasa’nın yayınladığı dünya fotoğrafları neden hep fotoshop çıkıyor sizce?
Çok çok yükseğe çıkamadıkları için dünyanın tamamını merceğin içine alamıyorlar. Çok ciddi bir yüksekliğe çıkmaları lâzım ki dünyanın tamamını görsünler ve fotoğrafını çekebilsinler. Ama işte Van Allen Kuşağı dediğimiz kalkan kimsenin yükselmesine izin vermiyor. NASA da bu sayede görüntü alabildiği yerleri yapbozun parçaları gibi birleştirip, zorlama bir şekilde küre dünyaymış gibi insanlara sunuyor.
Aya gidiş ve çıkış videolarının orijinallerinin kayıp olmasını nasıl açıklıyorsunuz?
Daha inanılır bir yalan olabilirdi diye düşünüyorum. :) Ama bir gün itiraf edecekler gerçeği. Buna da inanıyorum.
Nasa bağımsız kuruluşların uzaya roket fırlatmalarına izin vermiyor ve dünyadaki bütün uzay birlikleri neden Nasa’ya bağlı. Bu durum sizce de garip değil mi?
Daha da garibi var! Dünyanın düz olduğuna inanan insanların sayısında inanılmaz bir artış var. Buna rağmen neden NASA çıkıp da resmi veya normal bir şekilde açıklama yapmıyor. Çünkü NASA’nın bir telaş içinde olduğuna inanıyorum. Dikkat ettiyseniz son yıllarda “uzaydan dünyanın görüntüsü” adı altında bir sürü “sözde” canlı yayın yapıyorlar. Bence bunlar Nasa’nın son çırpınışları.
Neden ABD’de bugün yüzbinlerce takipçisi olan Düz Dünya Teorisi bilimsel bir şekilde çürütülmüyor?
Yine aynı yere geleceğiz ama doğruya doğru! Bahsi geçen “ortada olmayan” şu profesörler ve bilim adamları şimdiye kadar çoktan ortaya çıkıp, sokak tabiri ile “ya arkadaş akıl var mantık var!” deyip, alın size bu matematikle kanıtı, bu fizikle kanıtı diyerek açıklama yapmaları gerekiyordu ama yapamadılar. Ortada küre dünyaya ait ve dünyanın döndüğüne dair kesin kanıtı olan hiç kimse yok. Ama dünyanın düz olduğuna dair ciddi bilimsel kanıtlar ortaya atan kişiler şuanda mevcut diye biliyorum. Formülleri ve bilimsel cevapları var ve gün geçtikçe yenilerini buluyorlar.
Bir gemi uzaklaşırken önce alt kısmı daha sonra diğer kısımları ve sonra tamamen gözden kaybolur; bu da dünyanın eğikliğine kanıt olarak gösterilir. Bunun sadece insan gözünün bir yanılsaması olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla bu delil de dünyanın küre olmadığını açıklıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Kulaktan dolma olmaması için aynı olayı hem denizde hem de karada bizzat kendim de yaptım. Belirli bir uzaklıktan sonra “serap etkisi” dediğim olay gerçekleşiyor ve ileriye dair hiçbir şey net olarak gözükmüyor. Gözden kaybolma olayını sağlayan da bu serap etkisi ya da hava şartları da diyebiliriz. Serap etkisinden dolayı ufuk çizgisi hizasında havada uçuyormuş gibi gözüken gemileri de görebilirsiniz. Çok ciddiyim!
39 bin metreden 1600 km hızla dünyaya atlayan adam, dünyanın küre olduğuna bir kanıt mıdır?
Felix’in adını yazmadığınıza sevindim. Bu adamın adını duymaktan artık gerçekten bıktım. Yahu adam yükseldiği yere geri düşüyor. Bunun için “dünya ile aynı hızda dönüyor” diyenler oluyor ya da “trenin içinde giderken zıplamak” örneğini veriyorlar. Hadi diyelim öyle olsun, hiç düşünmez misiniz 39.000 metredeki o görülen eğimi tüm bir küreye çevirdiğiniz zaman belki küçük bir şehir büyüklüğüne denk gelecek. Dünya bu kadar küçük mü? Bunların hepsini daha geniş açı alabilmek için ve dünyayı yuvarlak gösterebilmek için “fisheye lens” ile yapıyorlar.
Dernek olarak, dünyanın düz olduğuna dair ne tür faaliyetler planlıyorsunuz?
Gökyüzüne balon gönderme deneyi hariç, öncelikle bir kıyıdan diğer kıyıya lazer testi yapmayı düşünüyoruz. Zaten bu daha önce de yapıldı ve eğim olmadığı kanıtladı. Fakat biz de bunu kendi gözlerimizle görmek istiyoruz. Emin olmadığımız bir konu hakkında yorum yapmak istemeyiz. Ayrıca bunun yanı sıra biliyorsunuz ki şuanda tüm Türkiye’nin konuştuğu 50.000 liralık ödüllü etkinliği başlattık. İlerleyen günlerde bu ödülü daha da arttıracağız.
Derneğin üye sayısı kaç? Her geçen gün üyeleriniz artıyor mu?
Üye sayımız benimle birlikte 7 kişi. İlk olarak sadece derneğimizi açabilmek için bu kadar kişi olmamız gerekiyordu ve en yakınımdaki 7 kişi ile derneğimizi kurduk. İnternet üzerinden derneğe kayıt yaptırmak isteyen birçok kişiden mesaj aldık. Düşündüğüm bir planım var ve bu yüzden bir süre daha derneğe resmi olarak üye alımı yapamayacağım… Ama şimdilik!
Son olarak kendinizden bahsedebilir misiniz?
34 yaşımdayım. Adana doğumluyum. Çukurova Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunuyum fakat Adana’da tarihi bir mekânda bulunan 20 yıllık aile lokantamız var. Lokantamızda çalışmaktayım. Bunun yanı sıra internet devlerinin güvenlik açıklarını kontrol ediyorum ve sistemlerinin gelişimi için yardımcı oluyorum. Bir diğer değişle “security researcher” veya “White hat hacker” deniliyor.
Söyleşiyi gerçekleştiren: Taha Gök
İlgili yazılar:
Dünya Düzse Evdeki Küre Haritaları Ne Yapacağız?
11 Yorum