Kadıköy Karetta Karettaları Tanıdı

Artık gelenekselleştirmeyi düşündüğümüz Cumartesi Eylemleri‘ne bu hafta itibariyle bir yenisini daha ekledik. Yağmur çamur demedik ve haber verdiğimiz üzere Kadıköy’de saat 17.45’te nesli tükenen karetta karettalar için ıslak bir buluşma yaptık. Trafik tıkanmıştı, ortalık adeta sel olmuştu fakat biz bardaktan boşanırcasına inen rahmetin bir işaret olduğunun bilincindeydik. Zira yağmur yağarken edilen duanın geri çevrilmeyeceğine inanmıştık. Yeterince ıslandığımızı düşününce bir kafeye girdik ve mevzuyu tartışmaya başladık.

Karetta karettalardan başlayan sohbetimizin ucu kapitalizme çok fena dokunduğu için bundan en fazla rahatsızlık duyan iki ülke, yani ABD ve İsrail’in eylemimizi sabote etmesine karşı her an tetikteydik. Nitekim hep sonunda başarısız da olsalar, Edebifikir’e karşı yapılan bu tür girişimler çok olmuştu ve olmaya da devam edecekti. Biz de yaşamın bir eylem alanı olduğunun bilincinde, var olduğumuz sürece eylem halinde olmaya devam edecektik. Her yerde parmağının olduğundan şüphelenilen bu iki ülkeye ağız dolusu sözler ettikten sonra konuşmamızın sonu Abdulkadir El Cezâiri‘ye kadar dayandı. Bu büyük insanı, özellikle bu dönemlerde çok iyi tanıyıp anlamamız gerekliydi.

Nihayetinde maddeler halinde ortak sonuç bildirisi yayınlamaya karar verdik:

Karetta karetta yavruları 2 aylık kuluçka döneminden sonra gece vakti yumurtadan çıkarak denize giderler. İşte sorunda burada başlar. Zira çoğu denize varamadan ölümü tadar.

Karetta karetta yavruları ile insanoğlu arasında büyük benzerlik vardır. İnsan da doğar ama hayatın gayesinin Hakikate varmak olduğunu bilmeden yaşam yolunda ölür.

Karetta karetta yavrularının önündeki engeller; doğal şartlar, diğer hayvanlar ve hayvan oğlu hayvanlardır.

İnsanoğlunun hakikate ulaşmada engelleri ise; ön yargı, gelenek ve görenekler, kendi beni, diğer insanlar ve hayvan oğlu hayvanlardır.

Ömer Ertürk her gece rüyasında bir şair görmekten vazgeçsin.

Karetta karetta yavrularının teşkilat kurup organize bir çalışmaya başlaması şarttır.

İnsanoğlunun hakikate varması için hakikate ulaşmanın önemini kavraması gerekir. Bu noktada diğer insanların yolu aydınlatması şarttır.

Karetta karetta yavruları ve insanoğlunun; Stefan Zweig’ın Kendileri ile Savaşanlar kitabını okumaları gerekmektedir.

Ömer Ertürk hâlâ şiir yazıyor.

***

Akşam evlerimize dağılırken hepimizin kafasında bir ışık çakmıştı. Zafer sarhoşluğuyla belki sağda solda birilerini pataklarız korkusuyla acilen evlerimize dönmemiz gerektiğinin farkındaydık ve ayrılıyorduk. Biz, ayrılırken çok üzülüyorduk. Ama bir müddet vicdanımızın sesini dinlemek için ayrılmalıydık. Tekrar buluşmak üzere ayrılmalıydık… “Matrix Ne Demek Ulan?” yazı dizisiyle gönüllerimize taht kuran yazarımız Gazenfer Sıralıduvar, yere şemsiyesini düşüren birinin şemsiyesini yerden alıp o kişiye takdim ederken, diğer herkes önden yürüdüğü için yaptığı bu mükemmel hareketi kimsenin görmediğini sanarak yanılıyordu.

Zira Edebifikir‘in arkasında da gözü vardı!

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir