Edebifikir Eylem Misyonuna Protesto Zinciri İle Devam Ediyor

“Her insan yürüyen bir pankarttır.”

Şimdi biz bilek gücü yapıyoruz ya bu, gücümüzü karşımızdakine ispattır. Bilek gücü bir böbürlenme sebebi değildir. Bilek gücü şerefli bir direniştir.

Protesto insan varlığının yaptığı en iyi inisiyatiflerdendir. Protesto yapmayan insan dünyanın kapitalist çarkları arasında ezilmeyi kabul etmiş, sülüklerden rahatsız olmayan bir insan tipidir. İnsan protesto etmelidir. Bu yemek içmek gibi bir şeydir.

Ev sahiplerinin, öğrencilere evlerini kiralarken, direk olarak sırf öğrenci olduğu için kirayı pahalı tutmalarını protesto ediyoruz. Alın evinizi başınıza çalın. Biz barakalar kurarak büyüyeceğiz ve asla sizlere yenilmeyeceğiz. 5 kişi bir eve sığışıp, her gün olabildiğince makarna, yumurta yiyeceğiz. Çaydanlığımızın dibi kireçten kullanılmaz hale gelinceye kadar çay demleyip içeceğiz.

7 liralık tüm dergileri protesto ediyoruz. En iyi dergi 1,99 liralık dergidir. “Öğrenci açtır” felsefesini bilmeyen ama bunu bildiğini her sayıda tekrar tekrar söyleyen 7 liralık dergiler! Sizi almayacağız, çünkü paramız yok.

Türk Telekom’un, telefon kullanılmamasına rağmen aldığı telefon parasını protesto ediyoruz. Ev telefonu sıcaktır oysa, cep telefonu gibi değildir. Ama kullanmamıza rağmen ödediğimiz paraları haram ediyoruz onlara.

Bir kitaba 30 lira vere vere beş kuruşsuz kaldık. Can Yayınları senin kitapların neden bu kadar pahallı? Sahafları sevdiğimiz için sana şimdilik bir şey demiyoruz. Ama senin de sıran gelecek.

Bir sınavdan 3 kitabı sorumlu tutan hocaları protesto ediyoruz. Kendileri öğrencilik yaşamadı mı hiç? Bir haftada sadece bir dersten 3 kitap okumak demek, ne demek?

Otobüste ineceği yeri söylemekten çekinen o mahsun insanlar yok mu… Candır can. Onları seviyoruz. Bu duygunun ne olduğunu bilmeyenleri kınıyoruz. Durması için basılacak düğmeleri olmayan otobüsleri kınıyoruz. Kınıyoruz kınamaktan gurur duyuyoruz.

Kitaplardaki imla hatalarını protesto ediyoruz. O kadar para veriyorsun bir de imla hatası oluyor. Çok moral bozucu bir şey bu. İmla hatası dediğin internette olur.

Saf, berrak, Anadolu kokan, soğan kokan… uyy canlarım. Onları çok seviyoruz biz. Onlar biziz. Soğanı sevmeyenleri hem kınıyor hem de protesto ediyoruz. Cücüğünüzü yeriz sizin.

Çay ısmarlayanlara karşı ayrı bir muhabbetimiz var. Çay ısmarlamamak için kaçan arkadaşlarımızı da protesto ediyoruz. Acilen çay ısmarlamaları gerekiyor. Kendisine çay ısmarlayanlara, evliya gözüyle bakan insanlar var bu dünyada.

Öğrencilerini sınıfta bırakmak için dipnottan soru soran hocaların, dipnot olarak kitaba düşülmesini istiyoruz.

Eminönü – Kadıköy vb.. vapur hatlarında çaya zam yapan, (1,5 TL) yaptıran ve bu ilişkiye dolaylıda olsa katılan herkes, çay yerine bir ömür deniz suyu içsinler inşaallah. Denize bakarak çay içme zevkimiz vardı, siz onu da aldınız. Sizi de protesto ediyor ve artık kayık kiralamayı düşünüyoruz.

Martılara simit atarak kendince mutlu anlar yaşayıp da sokağındaki fakirleri görmeyenleri protesto ediyor ve böyle insanlardan utanıyoruz.

Simit dediğin 50 kuruş olur. Bundan sonra simit de yemiyoruz.

Ve Edebifikir okurlarımız! Yakında size de sıra gelecek. Merak etmeyin. Eleştiri, protesto ve manifestolarımızla sizin de canınızı okuyacağız.

Şimdilik bu kadar…

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir