Edebifikir eylem stratejilerini açıklarken motto olarak söylediği “eylem bir kız ismi değildir” cümlesini genişleterek bir amme hizmeti daha sunuyor. Dinleyin;
Şimdi kendi dert hanemize bir dert daha edinmeliyiz. Bu dert büyükçe bir yaranın kabuğunu kaldırmak gibi olmalıdır. Şunu düşünmeliyiz; büyük bir şehirde yaşıyoruz, her kalabalığın içine giriyoruz. İnsanların, bu kalabalık içinde ne tür bir birey olduklarına dair elimizde bir veri yok. İnsanlar ne yapıyor? Bu insanlar, neden bu kadar kalabalık? Bu insanlar neden kalabalık sürüler halinde geziniyor? Bu insanlar, bu kalabalığın içinde nasıl bir hayat yaşıyor? Bu insanlar, bu kalabalığın içinde özne midir, nesne midir, yüklem midir? Bu insanlar gurubuna biz de dâhil miyiz?
Tüm sorular içinde kendi sorumuzu da üretebilmeliyiz. Biz sorduk diye bu soruları cevaplamaya mecbur değilsiniz.
Bütün bunlar bir yazıya giriş olarak söylenildi. Söylenilme amacı, asıl maksadı aşmamakla birlikte bir giriş niteliği taşımaktadır. Giriş bölümünün böyle olması gelecek nesrin devamının bir özeti niteliğinde olmayacaktır. Yazıyı okuyarak şimdiden sıkılan kişi varsa burayı hemen terk etsin.
Anahtar kelimeler: devrim, eylem, çiçek, nikbin, şiir, postmodernlik, kitap, kitaplar, kitaplık, para, rant, tekelcilik, ışık, yumruk, yol, kavşak, alkış, kapitalizm ve kadınlar arasındaki kovelent bağ, kadınlar ve kapitalizm arasındaki iyonik bağ, alışveriş merkezleri ile kadınlar arasındaki mantıksal bağ vs.
Eylem tüzüğü:
Madde. 1: Bu aralar moda olan Tutunamayanlar adlı eserden hiçbir şekilde bahsedilmeyecektir. Ne alakasını olduğunu bilmiyoruz ama şimdilik aklımıza gelen cümle budur.
Madde 2: Eylemin bir kız ismi olmadığını ve uzaktan yakından bir alakasının olmadığını artık bilmeniz lazım. Sakın ola ki bunu absürd bir roman içinden alınmış cümleler olarak algılamayınız. Eğer algılamanız bu yönde ise duyarga problemi teşhisiyle sizleri yargılamaya hazırız.
Madde 3: Bu madde ekte gösterilecek ayrıca bir dilekçe ile kamuoyunun ilgisine sunulacaktır. Şimdilik hazırlık aşamasındayız.
Madde 4: Belirlenecek olan tüzük ve faaliyet sunuları içerisinde çiçekli protestonun ne derece yoğun ve etkili olacağı ayrıca belirlenecektir.
Madde 1’e ek: Madde 1 de öyle şeyler söylemişiz ki söylediğimiz şeylere bir açıklık daha getirmek istiyoruz. Devrim ve eylem isimleri aynı cümle içerisinde kullanılmayacaktır. Kullanılması panik atağa sebebiyet verildiği için bu kelimelerin özellikle tanımlarını iyice kavramış ve bu kelimelerin yoğun bir biçimde geçtiği birkaç kitabı okumuş kişilerin kullanması önerilir. Aksi takdirde nefes alma güçlüğü ve kalp sıkışmasıyla birlikte kendini gösterebilir. İlerlemiş safhalarında uzun hâki ceket giyip sokaklarda fink atmaya sebebiyet verebilir.
Madde 5: Aydoğan K (Bu maddeye başka bir isim ve cümle girmesi saygısızlık olur.)
Madde 6: Sevgili yürek arkadaşlarım! Yol uzun, vakit geçtir. Elinize geçirdiğiniz ilk cümleyi pataklayarak bize gönderin. Eylem sizin sesinizle yükselecek bir ateş gibi etrafa yayılacaktır.
Madde 7: Biraz kitap okumak lazım. Saat de geç oldu.
Madde 8: Hiçbir eylemin bir tüzüğü yoktur, olamazda. Eğer varsa bu eylem değil devlet görevi halini alır.
Madde 9: Eylem nikbin halin yansımasına veryansın eden civanların, kalbi göğsüne sığmayanların yapabildiği bir harekettir. Bunu ikiye ayırmak mümkündür.
1. Bend: İçten eylem, bir ıslıkla kendini dışa vurabilir. Bu sanatın dışavurumsal etkisiyle benzerlik gösterse de içte harelenen, yanan, bileylenen bir şeyler vardır. İçten içe yanan kişi eylemini çöp kovalarını tekmelemekle, yere tükürmekle, çimlere basmakla, kendi kendine gülmekle gösterebilir. İçten eylem önemlidir. Çünkü 2. bende açıklanacak olanların ön hazırlığıdır.
2. Ben: Dıştan eylem, içten eylemin yansıtılmasıdır. Bu aynanın karşısında kendi kendine bir şeyler söylemekle belirebilir. Kendi kendine konuşan insanlar, bu dünyanın en akıllı insanlarıdır. İçten beslenen ve içten imzalanan her protokol bu aşamada kendini farklı bir şekilde dışa yansıtabilir.
3. Madde 9’u ikiye ayıracağız dedik ama üçe ayırmamız gerekti. Fikir ve eylemin evliliğinden hakikat doğar. O halde eylemsiz fikir güdük, fikirsiz eylem mesnetsizdir ki başarısızlıkla sonuçlanır.
Madde 10: Kendini bilmeyen kişi eylem yapamaz. En büyük devrim ise insanın kendisini bilmesiyle başlar.
1 Yorum