“hadi sağlıcakla kalın, ben, bizimki göçtükten sonra öbür âleme, böyle çiçekli esvaplar giymiyorum” dedi eşikten adımını atarken. ihtiyarlara mahsus, sakınmalı sallanmalı bir yürüyüşle kaybolurken gözden:
– yeni mi öldü kocası?
– yok abla, yirmi sene oluyor. şunu beğendin mi?
– ay şekerim, geç bunu! vatkalı elbise mi kaldı?
mehmet raşit küçükkürtül
6 Yorum