* Görüşmeye gittiğinizde arabasının anahtarını masanın üzerine koyan ne oldum delisi erkeklerden uzak durun. Arabasını kişiliği haline getiren erkeğin insanlığı olmaz.
* “Benim çeyizim kitaplar” diyen ve bunu deklare eden kadınlardan uzak durun. Kitap ile ilişkisini içselleştirememiş ve bu sebeple çeyizini kitap olarak insanların gözüne sokan ham ruhlardan eş olmaz. Kendini entelektüel bir arzu nesnesi haline getirmeye çalışan bu kadınlar çok tehlikelidir.
* Tek hayali evlenmek olan erkek ya da kadınlardan uzak durun. Hayal yetisi zayıf insanlarla yola çıkılmaz.
* Evlilik-çocuk-ev-araba-yazlık girdabına daha evlenmeden girmiş mahluklardan uzak durun. Hayatın anlamını maddeye indirgeyen insanın ruhu yoktur! Ruhsuz insanla evlenmek ise caiz değildir.
* “Milletinden alamayan, illetinden ölür.” demişler. Mümkün mertebe kendi kültürünüze, mezhebinize, meşrebinize yabancı biriyle evlenmeyin. “İki gönül bir olunca samanlık seyran olur”un seyranı çoğu zaman zindan da olabilir. Maceraya gerek yok. Çünkü evlilik macera kaldırmaz.
* Aşk başka şeydir, evlilik başka. O yüzden aşk evliliği yapmayın. Çünkü aşk, Atsız’ın tabiriyle, estetik bir şehvettir. O duygu yok olduktan sonra size güzel görünen şeyler çirkin görünmeye başlayabilir. Unutmayın ki evlilikte denklik esastır. Âşık mâşuğuna karşı hiçbir zaman denk değildir.
* Bursa / Mustafakemalpaşalı bir erkek ile asla ve kat’a evlenmeyin. Sizi eninde sonunda terk eder, giderken bir kurşun sıkmayı ihmal etmez! Demedi demeyin… Uzak durun.
* Yemeği yavaş yavaş, mızmız yiyen biri bilin ki bütün işlerinde tembel, mızmızdır. Hele de bu bir erkek ise! Mızmız kadınlara katlanacak derviş tıynetli erkekler (nesli tükenmek üzere de olsa) hâlâ mevcuttur. Ama hiçbir kadın mızmız erkeğe tahammül etmez. Mızmızlar kötüdür!
* Sahip olduklarından çok kaybettiklerine üzülen birinden mümkün mertebe uzak durun. Keşkelerin insanı olmak iyi değildir. Bu insandan eş olmaz.
* Oscar Wilde’ın “Sakın evlenme Dorian! Kadınlar, merak ettikleri için evlenirler. Erkeklerse sıkıldıkları için… Sonunda ikisi de hayal kırıklığına uğrar,” sözünden hareketle bu iki gürûhtan uzak durulması tavsiye edilmiştir. Evlilik saiki, bekârlıktan sıkılmak ya da evlilik hayatına dair merak olan insanlardan uzak durulmalıdır.
* “İnsanlar doğar, yaşar, ölür,” sözündeki birbirinden güçlü üç kavram arasına evliliği ve çocuk sahibi olmayı sokan, böylece evliliği doğal süreçte gerçekleşen bir birliktelik değil de olmazsa olmazlar arasına alan zihinler tehlikelidir.
* Kitaplaştırılmış bir tezin ithaf sayfasında şu yazıyordu: “Sevgili eşim X ve canım çocuklarım Y ve Z’ye… Siz olmasaydınız, bu tez 2 yıl daha erken bitebilirdi.” Evlenme kararı almadan önce meselenin bu yönünü ve ihtimalini hesaba katmak her zaman beklenmeyen durumlara karşı tâlibi/adayı hazırlıklı kılacaktır.
* Yalnız kalmak, yalnız ölmek korkusu ve ihtiyarlığında tüm dertlerini çocukları ve torunlarının çekmesi umuduyla evlenen tevekkülden bî-haber zavallılar, çıkarcı, sığ ve garanticidir; bunlardan uzak durulması, desiseleri fark edildiği takdirde ne gerekiyorsa yapılması gerekir.
* Eğer bu maddeleri okuduğunuzda evliliğin o çetrefilli yollarında çoktan yürümüş iseniz ya da bunların hiçbiri size hitap etmiyorsa hepsini kaldırıp çöpe atın ve evlendiğiniz, evleneceğiniz kişinin sizin için dünyanın en iyisi olduğunu kabul edin ve kadere teslim olun. Daha mutlu günler sizi bekliyor. “Attım hafızaya, beyin bedava…!”
Edebifikir
22 Yorum