Ne mi oldu?
Neden zor olanı sever insan ve zorluğu idrak edince vaz geçer? Ve hayat neden bu vazgeçişlerin toplamıdır? Bir cevabı olan varsa; editor@edebifikir.com
***
Bu hafta Bahadır Dadak’tan yeni bir şiir yayımladık: Standart Sapma. İyi şiir Edebifikir’de okunur.
***
Bu arada İsmet Özel; “İnsan olup olmadığımız, insansak gücümüzü doğruluğa mı, eğriliğe mi harcadığımız sözümüz vasıtasıyla fark edilir.” diyor. İnsan olup olmadığından şüphe eden var mı?
***
Feyza Yapıcı, artık bir Edebifikir yazarı… Fikir yazılarıyla sayfalarımızı süsleyecek. Yine de biz hatırlatalım; cehalet mutluluktur.
***
Hale Sungur’un ev hanımları ile yaptığı anketi neden merakla okuduk? Ev hanımlarının hayattan ne beklemelerini bekledik? Ev hanımları neden kısır yapar?
***
Bazen insan kendini kendine şikâyet eder. Böyledir, insanın sağı solunu tutmaz. Her halükarda insanın bu şikâyetleri kendini suçsuz bulma isteğinden kaynaklanır. Doğru ya siz meleksiniz!
***
Mehmet Erikli felsefi yazılarına bu hafta da devam etti: Makinelerin Düşünebilme İhtimali Üzerine. Düşünsenize, insanlar tarafından yapılan bir robotun düşünebildiğini…
***
Ve Mustafa Çolak aylar sonra tekrar yazdı. Evlilikti, çocuktu, işti, güçtü derken aylar sonra yazı yazan Mustafa Ç’nin yazıları devam edeceğe benziyor. Hem Yengen vizesi de almış. Bu vizeyle hangi ülkelere giriş yapacağı konusunda bir bilinmezlik olsa da biz ondan “Gezdim farz et” yazılarını da bekliyoruz.
***
Aramızda hâlâ büyüyünce ne olacağına karar veremeyenler var. Yunus Emre’nin şu dizelerini bu arkadaşlar için okuyalım:
“Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber veriler”
Şimdi anladınız mı ne olacağımızı!
1 Yorum