Çaykolik Sohbetleri Başlıyor

Gecenin bir yarısı uyuyamadığı uykularını yastık yapıp sabahı beklemenin sancısı ve insanların arasında çıkacak olmanın acısını harmanlayanlar ile sırtı Leyla’nın kılıç darbelerine ev olanlar…

Acı çekerek değişime uğrayan ve ruhu saflığa ulaşan uyumsuzlar, yola çıktığında sadece yolun nereye gideceğini merak edenler, her adımda uçurumdan düşecekmiş gibi yaşayanlar…

Evden her çıkışında kendini ölülerin içinde hisseden yabancılar, hayatı bir yıkım olarak gören ve bu sebeple kırmadan bir kalbe dokunamayanlar, içindeki kayıp yanını dışında arama gafletine sarılanlar…

Yolunu yitiren ama yeni bir yol da bulmak istemeyenler; yarını, giden sevgilinin ansızın dönebileceği bir asır olarak görenler; iyi ve kötü algısının şeyler hakkındaki dar görüşlerinden ortaya çıktığına inananlar…

Uçurumdan düşerken ellerini ceplerine sokanlar, kalbine dokunmasınlar diye vücudunu hayata siper edenler, daha ileri gidebilmek için sürekli geriye gidenler ve kendinden arınmak isteyenler…

Dünyaya ayak uydurmamak için yürürken adımlarını sayanlar, anılarının saldırısını yeni anılarla püskürtenler, yaşamanın kendinden kendini çıkarmak olduğunun acısını taşıyanlar, her gün ama her gün yeniden terkedilenler…

Yüksek gerilim hattı kalbinden geçenler, yüzündeki yangını yâri son gördüğü yerde söndürmeye çalışanlar, yaraları bir türlü toz tutmayanlar, acılarını notere tasdik ettirenler…

Kalbi bir ömür yağışlı havanın etkisinde kalanlar, eteği fırtınada bile açılmamış hüzünler biriktirenler, yalnızlığını odasının tavanlarına ezberlettirenler…

Otopsi masasına her gün kendi benini yatıranlar, kuyunun dibini görmek için yârdan vazgeçip parça tesirli ayrılıklar yaşayanlar, kendi gölgesinden kaçabileceğini sananlar…

Yaşadıkları sebebiyle her gece kendine sırtını dönenler, üzerine en çok mağlubiyet yakışanlar, hikâyesinin sonlanmış olduğunu düşünenler, kendisinin yanlış anlaşılmasını isteyenler…

Kalabalıklar dağıldıktan sonra kendini sokağa atıp gecenin karanlığına kendi yaslarını ekleyenler, yeni bir başlangıç için geçmişini idam sehpasına oturtmaktan çekinmeyenler, mazisindeki taşıyamayacağı kadar ağır ve bir o kadar acı suskunlukları nereye koyacağını bilemeyenler…

Çaykolik Sohbetleri 12 Şubat’ta yeni mekânında başlıyor.

 

Adres:

Gönül Coğrafyamız Kitap Kahve

Sultantepe Mh. Selmani Pak Cd. No: 47

ÜSKÜDAR

 

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Feyyaz Kandemir , 11/02/2019

    Yine acı ve yine Leyla vurgusu… Metin “beni bir bohemyalı yazdı” diye bağırıyor adeta. Ne olacak sizin bu hâliniz? Bir başıbozuk olarak çaykolik sohbetlerine katılarak genç arkadaşlarımıza yapılması muhtemel zulmü önlemeye çalışacağım mecbur. Bu vesileyle muhterem üstadım Muhterem Cezbe’ye ve Mehmet Raşit Küçükkürtül’e selam ederim. Çaykolik’e gazaya gider gibi gideceğim, gözünüz arkada kalmasın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir