Sezai Karakoç dosyamızın ikinci yazısını Serdar Kocabaş yazdı.
Sezai Karakoç sadece büyük şair değildir.
***
1. Her yerde onu sevdiğinizi söyleyin ve bunu yaparken Karakoç’tan sadece bir şair olarak bahsedin.
2. Onun Türk şiiri için ne denli önemli olduğunu her fırsatta vurgulayın ancak şiirin dışındaki çalışmalarından bahsetmeyin.
3. Onun adına konuşun ve durum değerlendirmeleri yapın. Siyasete girişinden utandığınız için “Üstat zaten rahat konuşmak için parti açıp genel başkan oldu. Yoksa siyaset gibi bir düşüncesi yok.” deyin.
4. Siyasi konuşmalarını, her hafta İstanbul İl Başkanlığında yaptığı gündeme dair konuşmalarını kimseye duyurmayın. Soranlara “Siz, Mona Roza’yı okuyun, Mona Roza’yı” deyin. Bu şiirin adını da benim yazdığım gibi yazın. Çünkü doğru yazımı bu değil.
5. Şiirleriyle ilgili uydurulan saçma sapan efsanelere değinin. Olmadı bir iki tanede siz uydurun. Nasılsa üstat gelip size bu saçmalıkların hesabını soracak değil!
6. Elinizde imkan varsa Sezai Karakoç şiirlerini seslendirin; slayt ya da klip yapın; imkanlarınıza göre Üstadın şiirlerini, şiir ve müzik albümlerine koyun ama üstattan izin istemeyin. Zira bugüne kadar bir iki istisna dışında böyle bir nezaket gösteren olmamış zaten. Bu da size teselli kaynağı olur.
7. Karakoç’un siyasetçi kimliğini, dünya gündemini değerlendirmelerini okumayın, onları görmeyin, hatta görenlerinde görmesine engel olun, en azından hedefi saptırın. Ne gerek var canım! Neticede Karakoç büyük bir şair ve bu kimliğiyle bilinsin değil mi?
8. Tüm bunları yaptıktan sonra Cağaloğlu’na gidin ve Diriliş Yayınlarına uğrayıp Sezai Karakoç’un bir çayını için, biraz sohbet edin onunla. Ama bu yaptıklarınızdan bahsetmeyin sakın.
9. Lise öğretmeni iseniz eğer, tüm sınıfı dönem ödevi vererek Karakoç’un kapısına yollayın. Bunu da iyi bir şey yapıyormuş gibi yapın.
10. Eğer gazeteci ve ya televizyoncu iseniz, Karakoç’un yanına gidin ona program tekliflerinde bulunun. Ancak Türk şiiri ve ya Türk Edebiyatıyla ilgili programlara çağırın. Saçma sapan şiir efsanelerini bir de siz sorun. 80 yaşına gelmiş bir Müslüman Münevver’in neden hâlâ yazdığı, konuştuğu ve kendisini parçaladığıyla ilgilenmeyin. Hatta bunları gündeminize dahi almayın.
Sezai Karakoç Dosyası Yazıları:
- https://edebifikir.com/fikir/nicin-sezai-karakoc.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakocu-somurme-teknikleri.html
- https://edebifikir.com/elestiri/sairler-rahatsiz-ediyor-cunku-millet-rahatsiz.html
- https://edebifikir.com/elestiri/biz-kosu-bittikten-sonra-da-kosan-atlariz.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakoca-sezai-karakoc-perdesi.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakoc-televizyonlarda-neden-yok.html
- https://edebifikir.com/buz-gibi-ofsayt/iyi-de-cocuk-pencereden-de-dusebilir.html
- https://edebifikir.com/poetika/siirden-otede-soylenen-soz.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakoc-yeni-anayasa-hakkinda-ne-dusunuyor.html
- https://edebifikir.com/fikir/dirilis-nesli-bir-muhayyile-mi.html
11 Yorum