İmdat!
Asâ düştü. Uzun zamandır uykuda olan çoban duyduğu “İmdaaat!” çığlığıyla gözlerini açtı ve yerde, yanı başında duran asâsını gördü. Elini
Ben de, silme çiçekle dolu edebiyat bahçesinde kendime bir yer aradım. İstedim ki kıyıda köşede bir yerde -öyle çok gösterişli
Yıllar yılı Batı edebiyatı burçlarında dolaştım durdum. Bir Donkişot’tan ne farkım vardı! Her gördüğüme devasa, büyüleyici bir güzellikmiş gibi saldırdım!