şimdi, ölümler
bir mercan gibi sallanır çağımda
tövbedir bir kadın çığlığı
nil altında secdeye kapanan sesime
ah kadın!
yalnız bu çığlıklar için mi verildi
o muştulu dudaklar sana
-her çığlık kendi yatağında kıvranır
ve dinlenir kanımda bir süvarinin elleri-
ve su,
kulak verir sesime
ki sesimden her mevsim
toprak kokuları yükselir benim
artık suretle karşılanmaz ölümüm
-ey kadın!
suretimin yerine ne koyulur
sardunyalar yağdıran çığlığından-
ve su,
ateşle girer çağıma
uyanır koynumda uyuyan
aklım taşlara tutulur
ki bilinse:
âsâ gönlümden geçer
İbrahim Hakkı Öztürk
2 Yorum