Kır at koşuyor
Kan lekesi büyüyor göğümdeki
Ne huyundan
Ne suyundan…
Tozlanıyorum
Süt döküyorum, ağır aksak
Utanmadım, şehri öptüm uykusunda
Sesim çatlıyor, lehimliyorum sözcükleri
Kır at koşuyor
Billurlaşıyor göğsümdeki kor
Bilmediklerimi de biliyorum
Kır atın koşmayı bilmediğini…
Bengisuya meylediyordu kalbim, yalnız ona
Kıratı tartamaz ruhumdaki terazi
Menziline varınca; karamuklar ve şüphe
Ellerim eski zaman savaşçıları senin için…
Muhammed Yusuf Aktekin