Şair ve Uçuğu

Okurlarımızdan Furkan Said Altungök’ün son şiiri… Gerçek şiir lise sıralarında neşvünemâ bulur.    

***

Koynumda daimi örümcek yuvaları örülür,
Belli ki yıllardır bir parça hiç temizlenmemiş.
Ve hangi dağda hangi kurt ölmüşse,
Dolunay yankılanmıyor su birikintilerinde.
Nispet yapar gibi gözlerini aralıkta bırakma,
Gamzelerin kadar yıllarımda ukdeler var.
Seherdeki sihre var mıdır ki cesaretin seyre?
Seyir ki çiğ ışıkta haşlanmış alaturka bir gökyüzüne.
Yıldırımlar ve çatı katlarının yıldırım aşkları,
Yıldırım nereye uzansa orada bir bayram havası.
Kürklerine emanet edilmiş
Ve kürkleri, esaretine bırakılmış matmazeller.
Bir imge yakıp yıkar bizi, belki bu yazı değil,
Bu yazı belli ki daha önce tapınaklarda kullanılmış.
Öyleyse benim kaderim hangi tapınağa yazılmış.
Ve ruhum titriyor; bedenim sandığım
Bu tapınağa her girişimde.
Söyle neresinden üflenmeli ki, bilinmeyipte bu çalgı
Sıla dediğin bu tapınağa bir tek dönüşün kaldı.
Penceresi değişmedi yine dört köşeli, camla dolu.
Pencereye rağmen içeride hâlâ karanlık var,
Karanlık dolaylarında harabe bir canla dolu.
Siyah perdeleri var, gözlerim, gözlerin gibi.
Ve işte uçuk; inadına gelir şairin dudağına konar.

 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir