büyüyünce penguen olacağım
sırtımda taştan oyulmuş çanta
cebimde telaşlarla
hıphızlı koşmam gerekecek
ama adımlarım paytak ve kısa
üstelik her yer kar
derimde zamanın izleri
derinde sarsıntılar
kıpır kıpır yer
düşecek gibiyim, durun
çök kapan tutun
lütfen beni hemen unutun
görüyor musun çok sadeleştik
renkleri, çiçekleri, yaldızları
azalttıkça azalttık
yine de dinmedi gürültü
diz çöküp fotoğraflara baktık
zaman gün gibi göründü
benim kanatlarım mı vardı
hem daha çocuktum
hem fotoğraflardan uçtum
camda parmak izlerim kaldı
baloncuklar gibi uçuştum
ekranı fazla kaydırdık
parçalanan, dağılan, savrulan sabunlar
bakımlı zarif bir elin parmakları arasında
temizleyebilirmiş gibi her şeyi
zihnimizi
zihnimizde uyuşukluklar
mahşer kaynıyor göz bebeklerinde bebeklerin
suya sabuna dokunmuyor dünya
görmezden geliyor
bir o tarafa bakıyor bir daha o tarafa
kıvırcık maviş eslem hiç büyümeyecek ahsen
sen yine de büyü
gözlerin puantiyesi hayatın
ne güzelsin
ayvalar, ham cennet hurmaları ve siyasetçiler
boğuluyormuşsun gibi hissettirecekler
zaten durmadan boğulunur burada
uçmayan halılar, dönen dolaplar,
ters dönmüş çekmeceler
gözlerimi kapatıyorum, bir el uzanıyor gökten
dokunuyor elektrik tellerine
dırırım şeklinde
tolk şov programında rezil olmuş gibi biri
zaten her an biri
sonra başka birileri
önümüzde bir çuval incir vardı
gerekeni yaptık
en çok takım elbiseli adamlar yaptılar
yetkileri de vardı
biri çıkıp kürsüye
çekirdek kabukları püskürttü üzerimize
ıslak ve yapışkan kabuklar
midemizde sincaplar
kabuklar ıslak diye
hem azıcık gururumuz var
incindik
sen gözlerini ve şemsiyeni hep açık tut ahsen
sana o şarkıdan hiç bahsetmedim
sana o filmden
gerçeklerden ve gerekçelerden
sana daha bir sürü şeyden
bunlar taştan oyulmuş çantamda
kötü günler için sakladığım adımlar
tipi başladığında yahut dizlerimin bağı çözüldüğünde
her şeyi geride bırakabileyim diye
hep geride kalanlar
geride bırakmanın hayaliyle yaşarlar
ahsen
sen durma yine de
senin gözlerin puantiyesi hayatın
Şadiye Sare Kaplan
1 Yorum