Perdelenmiş Mazime

 

harflerin dizilişinde esrar arayan, ebleh bir divaneyim.

dizlerimde yara izleri,

düşlerimde kurşun lekesi,

 

sordum: nedir seninle aramızda olan?

havada kaldı sorular, sesim kesildi, nefesim kurudu…

gözlerim..

bir tek onlardaydı sır..

gözlerim..

bir tek seni gören!

 

bir türküye tutundum,

bir dağın eteğinde, tutunduğum bütün harfleri senin suyuna attım sonra..

harfleri topladım, harfleri dağıttım.

şeddeli sancıları oldu, yağmurlarla yıkadığım kalbimin..

evet, gitmeyi de istedim…

 

kaldırım kenarında oynayan çocukları izledim,

balkonda onları izleyen anneleri sonra,

duvarların soğukluğunu kaybettiği noktadaydı her şey…

 

gözlerimi kaçırdığım gerçeklerim,

sözlerimi kaçırdığım hakikatlerim,

ben dağıttıklarını toparlayamamışken, hesabını nasıl tutacağını bilemeyen…

düşlerime sığacağın kadar uzak duran, bütün ipleri bırakan…

haykıramayan, ama ne varsa sana dair acısına analık yapan…

 

öyle ya;

ya seni tanımlamaya çalıştı kelimelerim, ya da kendimi..

ben hep bu iki arada gidip geldim..

tehcir edilirken, en harlanmış yerimden vuruluyorum..

 

son duam; bereketi sen olan bir mekan,

seni yaşadığım kadarıyla var olan mazime…

 

 

Fikriye Turan

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir