Türk Dil Kurumu 2024 yılının kelimesini “kalabalık yalnızlık” olarak açıkladı. Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) iş birliğiyle, alanında uzman isimlerden oluşan Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen 7 kelime/kavram Türk Dil Kurumu internet sitesinde halk oylamasına sunulmuştu.
Oylamaya değer bulunan kelimeler “kalabalık yalnızlık”, “merhamet”, “yabancılaşma”, “algoritma”, “yozlaşma”, “yapay zekâ” ve “dijital yorgunluk” olarak belirlenmişti.
TDK, yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı halk oylamasında “2024 Yılının Kelimesi/Kavramı” olarak “kalabalık yalnızlık” kavramının seçildiği açıkladı. Aynı İkinci Yeni şiirini 49 yıllık ihaleyle burjuvaziye peşkeş çeken kurucu müteahhitlerin “mutlu azınlık” terkibini okurlar nezdinde meşru bir zemine oturtması gibi, aynı; Türkiye’nin en köklü yayınevlerinden birinin kitap satmak için “Modern Klasikler” gibi saçma sapan bir garabeti kitapseverlerin gönül gözüne yutturması gibi, aynı; madem dil devrimini gerçekleştirdik, niçin öz-Türkçe paranoyasıyla bir tarafımızdan yeni kelimeler uydurmayalım diyen müstemleke aydınının mütecaviz hamleleri gibi, TDK’da; mevzubahis edilen heterodoks kavramı, mutlu çoğunluğun oylamasına açarak hâkim paradigmanın akaidini onayladı.
Halimizi anlatana kadar 146 kelimeyi berhava etmek zorunda kaldık. TDK’nın itikadı mucibince, “lafın çoğu halka” anlatılır diyor ve yazdığımız Kalabalık Yalnızlık şiirimizi; Ziya Gökalp’in, Hasan Ali Yücel’in ve Ludwig Wittgenstein’ın mezarında ters dönen ruhlarına, bilahare; ezilen halklara ve büzülen kavimlere hediye ediyoruz!
Kalabalık Yalnızlık
kalabalık yalnızlık, merhamet, yabancılaşma
algoritma, yozlaşma, yapay zekâ, dijital yorgunluk
kelimelerden yapılan bombalar, dört bir yanımızda
dili olsa da söylese TDK,
yılın yarası hangisi?
sese ten, anlama aba giydiren
cinnet geçiren semboller
öldürdüler, harflerin peygamberini
birbirine düşman kesilen alfabeler
tapılan çokseslilik, mutlu çoğunluk, armoni
yan yana teklik ve çokluk
olmaz demeyin, kıyamet çağı
oluyor işte
türk dil kurumunda kaybettiğin vitamini
et ve balık kurumunda, arıyor musun sen de?
ayaklarını soktukça alışıyorsun kalabalığa
korkma!
derinleşen yalnızlık hissi, öyle işte
bağ kurmakta zorlanıyormuş insanlar
çok yalnızmış herkes, kalabalıklar içinde
bir canlı yayın, bir reels videosu-sürreal biçimde
boynu bükük bir uydu anteni
bir kitap tanıtımı, kitapsız düşünce
bir doz RT lütfen
terliyorum, ölüyorum ellerinde
haydi bebeğim, ilerle!
aynı yemek masasında
kalabalık yalnızlık
olacak şey mi, oluyor işte
zihinler şeytanın
kalpler, allah’ın elinde!
Edebifikir
1 Yorum