Kendini bil!
Bu bir emir, unutma!
İçimde pek çok
Kanlı fotoğraf çektim.
Bulamadım,
Kendimden çıkan hafriyatta bil’i.
Ne kadar saat varsa yüzümde,
Cehalet erdemdir, diyordu.
Nedir zaman, Tanrı mı,
Yok yok şaştım.
İnceldikçe inceldim,
Bil’ene dek sustum.
Üşenmedim,
Hançerimi kendim,
Bir mısraı yarım…
Enkazıma gölgesi düşen,
Bir hayattı yaşadığım.
Neydi bil’mek, ben yarım kaldım.
Korkuncu sıradanlaştırıp,
Bir neşteri kavradım.
Ederi nedir su üstüne çıkmanın?
“Senden sonra”, diye bir cümle
Kurdum, kül olsun dilim.
Oldu, yine de bil’emedim.
Çınladıkça kulağımda “bil”, “bil”,
Üç harf değil kırk yılın yükü bu,
Çok geç bil’dim.
İnsan;
Sadece sesidir,
Kayıp giden kumların.
Sulhi Ceylan
(Olağan Şiir Dergisi, 38. sayı)
4 Yorum