Feyyaz Kandemir’e
Kırlangıçlar, şehrin semalarına
Teşrif ettiğinde gel.
Yüz yıllardır beklenen Mehdi gibi.
Bir bilsen, sanki hummaya tutulmuşum
Beni bir sen anlarsın, bekletme gel.
Öyle çok konuşalım ki dilsizleşelim
Başka da nedir ki şu dünya!
Öğrensin yaram, kabuk bağlamayı
Sakın gün doğmasın, konuşalım.
Gözlerim, unutulmuş bir eşya
Dilim, suyu çekilmiş bir nehir.
Dudaklarından bir deniz dökülüyor
Konuş, ben hiç boğulmadım.
Bıraktım nefes almayı, sakın susma
İnsan neden ezeli yalnızdır, anlat,
Kim kendiyle ünsiyet kurabilmiş?
Ne yana dönsem dünya çok sert
Fütursuzca yüzler, bilirsin.
Sulhi Ceylan
(Olağan Şiir, 39)