Bakışıklığımızın huylandırmasıyla yağan yağmur
yıkayınca alnımın toprağa bulanmamış kamburluğunu
anladım ki dünya kol kola gezilecek genişlikte değil
Suyun ölümü hatırlatması
………………………………ağzımı bitimsiz arayışlara kışkırtabilir
Mağara dağ eteğindeki derin yırtmaç
çağırırsa yorgunluğu ovmakla çıkarılmayan yürüyüşü
çarpmadan dili gözeten bekçiye kaçmış olurum
Sağlamasını yapılmış bulduğum Lale bahçesine
eski bir sıla türküsü ekip, gitmekteyim.
ama niyetim
………….. “Laleliden dünyaya doğru gitmek” değildir
çünkü bilirim toprağın mihverinde döndürüleceğimi
Veda yolcunun ilk hazırlandığı
sen ortasını kuş konmuş ırmağın düğmelerini çözmüşsün
gitmekteyim. nabzımı tutup dinlediğim şarkı parmaklarımda
Sabri O. Rasül
1 Yorum