Mistik Bilginin Yeri

Künye: İslam Felsefesinde Mistik Bilginin Yeri, Prof. Dr. Şahin Filiz, Say Yayınları, 384 Sayfa, 2. Baskı, İstanbul.

***

En genel anlamda bilen ile bilinen arasındaki bir bağı ifade eden bilgi, bu iki uç arasındaki mesafeyi karşılıklı etkileşimde bulunarak iletişim kurmakla doldurma, tamamlama ve ifade etme sürecini gösterir. (Sayfa 13)

Platon’a göre, bilgi bizi varlıkla birleştirmek suretiyle, yoksun olduğumuz bir mükemmellik oluşturur. (Sayfa 22)

Bilgi, süje(insan) ile obje arasındaki bir dizi aktlarla oluşan bağdır. (Sayfa 23)

Özellikle Emile Brehier, bilgiyi, varlığın derinliklerinde dolaşan, onunla birleşen ve bizi mükemmelliğe eriştiren şey olarak görmektedir. (Sayfa 24)

“Tasavvuf kalbin beşeri alakalardan tasfiyesi, tabii ahlakı terk, beşeri sıfatları ortadan kaldırma, nefsanî iddialardan sakınma, buna karşılık ruhani sıfatları edinme ve hakikat ilimlerine yapışmaktır.” (sayfa 25)

Sûfiler; skolastik teoloji ile hukuku, zahirde İslam’ın rasyonel ve ahlaki emirlerinin tamamlayıcıları olarak kabul edip batıni içeriklerini aramaya ve uygulamaya koyulduklarında, İslam’da bütün dini düşünce ve eylem düzenini daha yüce bir bilinç ve gaye düzeyine yükseltirler. (Sayfa 26-27)

Sadreddin-i Konevi’nin de dediği gibi, bilgi, ihata edilemez ışık, ilahi varlığın nuru, salt nur, nurun aynı, ‘nur’ olarak bilinir. (Sayfa 29)

İbn Arabî’ye göre, hiç ölmeyen yaşayan Bir’den gelen sûfinin bilgisi dışındaki diğer bütün bilgiler, ölüdür. (sayfa 30)

Düşünce tarihinde bilgi anlayışı, “varlığın özüne işleyen ve insanı mükemmelleştiren bilgi” ve “olay ve nesnelere insanın hâkimiyet gücünü artıran bilgi”, olmak üzere iki ana çizgiyi takip ediyordu. (Sayfa 31)

Gazali’ye göre, süje, “insanın hakikati olan algılayan, bilen, irfan sahibi (arif) kalptir. (Sayfa 34)

“Tanrı bilgisi, zihnin rasyonel spekülasyonları yoluyla değil, irfan yoluyla bilinir” diyen İbn Arabî, tasavvufi marifet ile mantık ilişkisine hiçbir şans tanımaz görünmektedir. (Sayfa 38)

Riyazet (ruh ve beden eğitimi) ve mücahede ilkesi, arınma yolunda, kalbi saf hale getirmekle gerçeklerin oraya yansımasını sağlamayı öngörür. (Sayfa 46)

Mistik tecrübe bilgisi, “Birleştirici bir vizyon”dur. Her şey tektir. Bu, “bölünmez bilincin bir sonucudur. (Sayfa 47)

Allah ile kul arasındaki ilişkiler kalbe açık olur, perde sıyrılır, kalp bunları görmeye başlar. Üzerinden perdenin kalktığı bu anlam’a hakikat denir. (Sayfa 49)

Platon’a göre marifet hatırlama; cehalet ise unutmadır. (Sayfa 54)

… marifet, cahillikten sonra bilgilenme değildir. Ancak o, yeniden bilince varma; tekrar bilme olmaktadır. Ya da “bilgi”nin bilince yüklelişidir. (Sayfa 55)

Aktaran: Serdar Kocabaş

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir