Kreutzer Sonat

Künye: Kreutzer Sonat, L. N. Tolstoy, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çev: Ayşe Hacıhasanoğlu, 5. Basım, Ekim 2017, İstanbul.

***

Havva, erkeğin kaburgasından yaratılmış bir kadındır ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. (syf. 7)

Aşk… aşk… hangi aşk kutsallaştırıyormuş evliliği? (syf. 10)

Herhalde bu düşüncesiyle herkesi hayrete düşüreceğini biliyordu ve bundan memnundu. (syf. 12)

Evlenmeden önce herkes gibi, yani bizim çevredeki insanlar gibi yaşıyordum. (syf. 16)

Kadınlar ve kadınlarla ilişki konusunda içinde yaşadığımız yanlışlıklar girdabı. (syf. 17)

Sağlığa yararlı olduğunu ileri sürerek gençleri kim cinsel ahlaksızlığa sürüklüyor? (syf. 19)

Şehvet düşkünü olmak, bir morfin bağımlısının bir ayyaşın, bir sigara tiryakisinin durumuna benzeyen fiziksel bir durumdur. (syf. 20)

Güzelliğin iyi bir şey olduğu düşüncesi nasıl da büyük bir yanılgıdır, gerçekten şaşırtıcı. (syf. 22)

Aslında en yüce, bizim adlandırdığımız adıyla en şiirsel aşkın ahlaki erdemlere değil, fiziksel yakınlığa, ayrıca saç biçimine, elbisenin rengine, modeline bağlı olduğunu yalnızca biz erkekler bilmeyiz, bilmek istemediğimiz için bilmeyiz, oysa kadınlar çok iyi bilirler. (syf. 25)

Zaten tam bir fiziksel avarelik içindeyken tahrik edici şeyler tıkınıp durmamız, şehvetin sistemli olarak kışkırtılmasından başka bir şey değildir. (syf. 27)

Kadın bu hakkın eksikliğini gidermek için erkeğin cinsel duygularını etkiliyor, cinselliği kullanarak onu öyle bir eline geçiriyor ki, erkek sadece görünüşte seçen oluyor, gerçekte ise kadın seçiyor. (syf. 31)

Kavga edip barıştığımızı, bir daha böyle bir şey olmayacağını sanmıştım. (syf. 41)

İkinci kavga, hiç olmayacak bir nedenle çıktığından beni daha da fazla etkilemişti. (syf. 41)

Bu öfke, insan doğasının, kendisini bastıran içindeki hayvana karşı protestosundan başka bir şey değildi. (syf. 44)

Kadını üniversiteye, devlet dairelerine kabul ederek özgür kılıyorlar, ama ona yine bir zevk nesnesi olarak bakıyorlar. (syf. 49)

Kadın, bir erkeği büyülediği zaman mutlu olur ve istediği her şeyi elde eder. (syf. 50)

Tek isteklerinin tıpkı avukatlar ve diğerleri gibi para kazanmak olduğunu anlıyorum. (syf. 52)

Hastalıkları bir yana bırakalım, çocukların nasıl yetiştirilmesi, nasıl büyütülmesi gerektiği konusunda, birbirinden son derece farklı, sürekli değişen kurallar duyuyor ve okuyordu. (syf. 56)

Çocuklar sadece anlaşmazlık konusu değil, aynı zamanda mücadele aracıydı; birbirimize karşı çocukları kullanarak savaşıyorduk adeta. (syf. 59)

Yanlış bir yaşam sürdüğü sırada durumunun berbatlığını görmemek amacıyla etrafını bir duman tabakasıyla örtebilen insan için bu hem bir kurtuluş yolu, hem de idam kararı demektir. (syf. 61)

Bir kışı böyle geçirdik ve öbür kış hiç kimsenin fark etmediği, önemsiz gibi görünen, ama olanları hazırlayan o olay patlak verdi. (syf. 63)

İnsan kentte yüz yıl yaşar da çoktan öldüğünün ve çürüdüğünün farkında bile olmaz. Bunu kendiliğinden anlayacak zamanı yoktur, hep meşguldür. (syf. 63)

Beethoven’in Kreutzer Sonat’ını çalıyorlardı. (syf. 85)

Kıskançlığın kuduz köpeği içimdeki kulübesinde hırlamaya başlamıştı, dışarı çıkmak istiyordu, ama ben bu hayvandan korkuyordum, onu hemen kulübesine kapattım. (syf. 88)

Ve öfkemi serbest bıraktım, kindar, kurnaz bir hayvan oldum. (syf. 97)

Beni gördükleri ilk saniyede yüzlerinde beliren o umutsuz korku ifadesini asla unutmayacağım. (syf. 100)

İnsanların bir delilik nöbeti sırasında ne yaptıklarını bilmediklerini söylemeleri saçmadır, yalandır. (syf. 102)

Aktaran: Muhammed Furkan Kâhya

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir