Andre Gide: Günlük (Seçmeler)

Künye: Günlük (Seçmeler), Andre Gide, MEB Yayınları, Ankara.

***

İnsan yalnız tek bir şey istemeli ve durmadan hep onu istemeli. O zaman onu, elde edeceğinden emin olabiliriz. Fakat ben her şeyi birden istiyorum; böylece hiçbir şey elde edemiyorum. (Sayfa13)

Nurlu yollarında bana rehber ol. (Sayfa 19)

Samimi olamamak korkusu aylardan beri beni tasalandırmakta ve yazmama mani olmaktadır. Tamamıyla samimi olmak… (Sayfa 21)

İnsanın kendisini ve her şeyini oluruna bırakması bana yüksek bir hikmet gibi geldi. (Sayfa 37)

Ah düşüncem sadeleşebilseydi! Bazen bütün bir sabah, bir şey yapamadan her şeyi birden yapmak istemenin korkunç ıstırabı içinde kıvranıp duruyorum. Öğrenme isteği; benim için en korkunç eğilimdir. Şurada önümde, hepsini birden okumağa başladığım yirmi kitap var. (Sayfa 41)

Odada sıkıntıyı dağıtacak tek çare çalışmak olacaktır. (Sayfa 44)

Leibniz’e kaldığım yerden yeniden başlayacağım. Üç yıldan beri her sonbahar hep onu okur dururum. İlkin bütün küçük ilmi eserlerini ve bazı mektuplarını, sonra da Theodicee’nin ilk bölümünü.

İnsana değerini veren sahip olduğu ya da sahip olduğunu sandığı hakikat değil, fakat onu elde etmek için harcadığı samimi emektir.

İnsanlar imansızlıktan ve bencilikten ötürü zavallıdırlar. Fakat bunu nasıl anlatmalı? Bir insanın kendini hem dinine bağlı hem de zavallı sayması görülmemiş bir icattır.

Hepimiz öylesine beklediğimiz şahesere rastlamak için içimizde durmadan yeşeren bir umutla her şeyi okuyoruz. (Sayfa 63)

Günah doktrini: her türlü kötülüğü yapmaya muktedirken bir şey yapmamak, işte,budur iyilik; yoksun eden irade,hiç sevmiyorum bunu.

Her şey ancak sevgi ile satın alınabilmelidir. Her kim olursa olsun, her ne olursa olsun, o kimse, o şey, hep onu en çok sevenin eline geçmelidir. Ekmek karnı en fazla aç olanın, tatlılar onu her şeye üstün tutanın… (Sayfa 74)

Benim için bir kitap okumak, yazarı ile baş başa on beş gün ortadan kaybolmak demektir. (Sayfa 106)

Her gün daha fazla M.’ye yalnız sevinç vermek ve ondan yalnız sevinç duymak niyetindeyim. Bu sevinç kelimesini de en dolu, en zengin manada alıyorum; sevinç diyorum, mutluluk, sıcaklık, erdemlik, sağlık diyeceğim gibi. (Sayfa 120)

Sanatçı için bir dini inanca sahip olmanın ona en büyük faydası, ona sonsuz ve ölçüsüz bir gurur sağlamasıdır. (Sayfa 142)

Edebiyatçı olmadan önce tabiatçı idim ve tabiat serüvenleri bana romanlardakinden daha çok şey öğretti. (Sayfa 142)

 

Aktaran: Yunus Fuat

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir