Muhammet Emin Oyar, yalnızlığı kokladı.
***
Bir arkadaşı, okuması için yazdığı şiiri Selim’e getirdi. Selim şiiri okurken bir yerde takıldı kaldı. “Sen gittin gideli, odamdan çıkmaz oldu yalnızlığın kokusu” diyordu. Yalnızlık nasıl kokar diye düşünmeye başladı. Arkadaşı şiiri okumayı bırakıp düşüncelere daldığını gördü ve “Daldın gittin yine, şiiri okumayacak mısın?” dedi. Selim de arkadaşına yalnızlığın nasıl koktuğunu sordu. Arkadaşı da net bir şekilde “Bilmiyorum” dedi. Bilmediğin halde neden yazdığını sorduğunda da “Ne bileyim, ilham öyle söyledi” dedi.
Selim, bir anda ciddi bir hale büründü ve konuşmaya başladı:
“Eğer senin ütülerini yapan insan, seni yalnız bırakan insansa, o gittikten sonra yaktığın gömleğin kokusudur yalnızlığın kokusu. Eğer çamaşırlarını yıkayan insan, seni yalnız bırakan insansa, o gittikten sonra yanlışlıkla renklilere attığın çamaşır suyunun kokusudur yalnızlığın kokusu. Eğer senin yemeğini yapan insan, seni yalnız bırakan insansa, o gittikten sonra lapa olan pilavın, ocakta yanan yemeğin kokusudur yalnızlığın kokusu. Bütün bu onsuzluk kokularını bastırmak için odana onun kullandığı parfümü sıkarsın her gün. İşte, yalnızlığın kokusu, yine onun kokusudur aslında.”
Muhammet Emin Oyar
3 Yorum