İbrahim Halil Aslan bumerangını fırlattı. Dikkat Edin!
***
İhtiyar adam, tekerlekli sandalyesinde huzurevinin parke taşlı yokuşundan odasına doğru çıkarken gölgesini izleye dursun, güneş de başka ihtiyar adamlar başka tekerlekli sandalyelerde başka huzurevlerinin parke taşlı yokuşlarından odalarına çıkarken gölgelerini izleyebilsinler diye renklerini toplayıp gitmek üzereydi.
Soluna baktı ihtiyar adam. Gölgesine. Düpedüz kamburdu işte. Artık hiçbir şey hatırlamazsın dediklerini bile unutalı çok zaman olmuştu. Yalan bu ya; hatırladı bir anlığına. Yıldırımın gökyüzünde asılı kaldığı an kadar kısa bir anlığına sadece. “Ben huzurun ertelenmiş başlangıcıyım ” demişti gölgesi.
Yolun ortasında öylece dururken başını yavaşça çevirip güneşe baktı. “Bizim çocuklar bugün de gelmedi.” dedi alışmışçasına.
Gölgesiyle konuşan adamla konuşan adamı dinleyen insanlar: yani siz! Sonu başından belli bu yalana inanmayın. Gölge sadece gölgedir.