Usulca Tıklayın

Canımızın sıkkınlığını gidermek için kendimizle savaşıyoruz. Kendimize işlerden iş beğeniyor, açlık sınırının altında maaş ödeyen patronlarla cebelleşiyoruz. Makarnamız olduğu müddetçe biz mutlu olacağız ve yarınlara umutla bakmaya devam edeceğiz. Ve unutmadan gürbüz çocuklara her zaman tokat atacak elimizi havada hazır tutacağız.

Her gün saç baş yolduran olaylarla karşılaşıyor, dökülen saçlarımızı buna yoruyoruz. Dünya olmak, zaten bizde saçlarımızı beyazlatıcı etkiye yol açıyor. Olur olmaz öfkeleniyoruz. Bu öfke nöbetlerinde elimize geçirdiğimiz herhangi bir şeye durup saatlerce bakıyoruz, alıp o herhangi bir şeyin duvarda bırakacağı karakalem çalışmasının hangi açıdan değerlendirileceğini hesap ediyoruz. Yandan bakınca aslında iyiyiz, direkt bakmalar sonucu dilimizdeki kallavi sözlerin şiire değmesine ramak kalıyor. Biz buraya nerden geldik hiç bilmiyoruz, şimdi bu cümleleri kurarak nasıl bir suça bulaştık bunu da çözümleyemiyoruz. Raskolnikov’un baltasındaki o tedirgin demirin ağırlığını yüreğimizde hissediyoruz. Bizi dövecek bir geceye, hüzne, yalnızlığa ihtiyacımız var.

Bugün kendimizi biraz da olsa oyalayacak bir şeyleri bulmanın sevinciyle güne başladık. Günümüz şenlendi, aydınlandı, saatlerce izledik, durmadan izledik, izlemekten alıkoyamadık kendimizi, bu öyle bir şey ki, izledikçe açıldık, rahatladık. Bağımlılık yapan bir şeydi bu. Bunu sizinle paylaşmak istedik. Eminiz ki siz de bizim gibi buna bağlanacaksınız, sizden bir parça olacak, sizi dinlendirecek.

Şimdi usulca şurayı tıklayın ve sırtınızı yaslayıp tadını çıkartın…

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • EMRE , 29/12/2015

    Çok güzel olmuş ellere sağlık :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir