Ne mi oldu?
İnanın biz narsist değiliz ama kendimizden bahsetmeyi seviyoruz. Narkissos kendi imgesini yansıtan suda boğuldu, biz aynaları kırdık. Bakın işte narsist değiliz!
Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün adım adım büyük eserini yazdığının farkındayız. Türk düşünce hayatına bomba gibi düşecek eseri sabırsızlıkla bekliyoruz.
Kimi sevdiysek elimizde derin yaralar… Kime güvendiysek dip göz kırpar…
Aydoğan ve Bim poşetleri arasındaki overlok bağı bulan okurumuza kitap hediye edeceğiz. Bize yazın. (editor@edebifikir.com) Bu arada overlokçu bir kıza ilan-ı aşk etmedik. Bilginiz olsun…
Sonra mı sonra anlar anlar üstüne geldi, tarih ayaklarımızın altından değil ellerimizin arasından iz bırakarak geçti. Biz zincire vurulmayı göze değil kalbimize dahi aldık.
Abdülkerim Kolat’ın hikâyelerini okumanızı salık veririz. Bizim öykülerimizi bize anlatıyor, tabiî kendi üslubuyla…
Şimdi siz bu yazılanları okudunuz ya, artık hiçbir şey eskisi gibi değil inanın. İnanınca perdeler açılır, inanınca… Hoparlör sadece hoparlördür. Perdeyi kaldırın lütfen…
Bu arada Feyza Yapıcı’nın yazılarını okumalısınız. Eğer Tuğçe zengin olup bize sahaf açmazsa inanıyoruz Feyza açacaktır. Değil mi Feyza?
Malumunuz İblis’in ismi önceden Azazil’di. Ne zaman ki isyan etti ve ilahî rahmetten kovulduğunu ve hayırdan yana ümitsiz olduğunu anlatmak üzere ismi İblis oldu. O halde soruyorum, isminizi değiştirecek kadar büyük bir günah işlemediğinizi mi sanıyorsunuz?
Hepimiz kötüyüz, siz daha da kötüsünüz!
Bu hafta Bahadır Dadak’tan namazı konu alan bir illüstrasyon yayımladık. Oldukça beğenilen illüstrasyonun satır araları okunursa insan’dan insan-ı kâmil’e göndermeler okunabilir. Secde en yakın an, hatta secde varlığın yokluğa kalb olması… Bahadır güzel insan…
Bu aralar dilimize Ali K. Metin’in “Mızrak ve Cüret” şiiri takıldı. Tadımlık:
Ey muştusuyla kanımı çalkalayan
Uluma!
Ey kara dirim, ey seğirten mızrak!
Göğün şimdi halkı kışkırtan bir maviliğidir
Günlerimiz geniş hüzün akıyor
Çığ sesleri geliyor boynumun damarlarından
Kelimeler hamle ediyor aklımın namlusunda
Öpüşlerim benim hoyrat bir ırmak
Bir uğultu oluyor,
bir infilak.
Yoksa Enis Batur yine mi kitap yazdı?
Sonra mı sonrası oyun, içimize sinmeyen bir oyun… İnanın biz seçmeyi değil vazgeçmeyi seçtik…
3 Yorum