
Ne mi oldu?
Edebifikir’in dördüncü yaş gününü size bildirmiş ve bize kitap, pasta börek, ders notu ve makarna gibi hediyeler gönderebilirsiniz, gerçek okur böyle günlerde belli olur, demiştik. Sonuç; sadece bir okurumuz hediye gönderdi. Siz napıyorsunuz Allah aşkına!
Yazıları okurken iyi ama iş hediyeye gelince anında çark ediyorsunuz. Kuzum siz ne kötü bir okursunuz… Bundan sonra bıçaktan keskin cümlelerimizin hedefinde siz olacaksınız ve unutmayın merhameti biz rüyalarımızda bıraktık.
***
O değil de biz çok iyiyiz ama siz kötüsünüz. Hem de çok…
***
Mustafa Çolak, son yazısı ile hakikate erdiğini ilan etti. Bulduğu hakikati ise “aidiyet” olarak imledi. Kendisine, pusulasını yenilemesini salık veriyoruz. Ayrıca Çolak, bebek bezi alacaklara tavsiyelerde de bulunuyor hakikati ifşa eden yazısında!
***
Mücahit Emin Türk’ün günlüklerini yayımlamaya başladık. ”Günler Heybemde” başlığı ile yayımlanan yazılar bazı kesimlerin moralini bozacak… Okunmalı…
***
“Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri Arıyoruz – 3” yarışmamız için 30 Mayıs’a kadar şiir alımları devam edecektir. Eğer şiirler aklımızı başımızdan almazsa tüm şiir gönderenlere sürprizlerimiz olacak. Kalemimizin ne kadar keskin olduğunu iyi bilirsiniz.
***
Yaz aylarının göz kırpması sebebiyle bazı yazarlarımız rehavete kapıldı ve bize yazı göndermemeye başladılar. Buradan kendilerini alenen tehdit ediyoruz. Bu aymazlıklarına devam ederlerse öncelikle yazarlıktan atılacaklar ve akabinde ise kendileri hakkında sosyal medyada karalama kampanyalarına başlanacaktır. Ne kadar iyi olduğumuzu söylemiştik di mi?
***
İçimizde hep bir yerler kanadı, kanıyor… Kadıköy buluşmaları, kitap sohbetleri, söyleşiler ve dahası bu kanamayı inanın hiç azaltmadı. Her yeni eylemde belki kanamamız durur diye umduk. Kadıköy’ün nemli ve günahkâr sokaklarını seçmemizin de tek sebebi buydu. Biz düşüyoruz ve düşerken elimizden birileri tutmalı diyorduk. Derken bir dize dolandı dillerimize: “ve seni unuturum bir apartman boşluğunda / incecik sızar kan tırnaklarımdan…”
Edebifikir Haber Ajansı
5 Yorum