Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri 6. Kez Arıyoruz!

İlk aramaya başladığımız günden beri dünya 6 yıl daha yaşlandı.

Son düzenlediğimiz yarışmanın sonuçlarını açıkladığımız gün yaşanan facialar zincirini sitenin müdavimleri hatırlayacaktır. 1929 Büyük Buhranı’ndan sonra yakın tarihe damgasını vurmuş yegâne yıkım silsilesi… Ne Katrina kasırgası, ne Wall Street Borsası’nın çöküşü, ne mortgage krizi ne de Abdullah Karaca’nın evlenmesi 2017 yılında yaşananlara denk tutulamaz. Soğuk savaş sonrasında masum ülke vatandaşlarının savaşın acı yüzünü kısa vadede hissetmemesi; sonraları ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda etkilerin peyderpey hissedilmesi gibi halkımız o gün yaşanan buhranın diyetini şimdilerde ödemektedir.

O gün aradığımız şiiri bulabilseydik, Filipinler Devlet Başkanı Duterte, ABD Başkanına Filipinler’in yerli dillerinden olan Tagalog dilinde, “Putang ina (o… ç…) demekle kalmaz, çok daha kreatif bir küfür ederdi.

O gün aradığımız şiiri bulabilseydik, Başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi aday Donald Trump Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçilemez ve böylece dünyayla bu kadar dalga geçilmezdi.

O gün aradığımız şiiri bulabilseydik, Zimbabve’de askeri darbe olmaz, 92 yaşındaki Robert Mugabe alaşağı edilmez ve ömrü devam ettikçe meclise her gittiğinde ilk iş olarak şiir okurdu.

O gün aradığımız şiiri bulabilseydik, Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un, ABD’yi tehdit etmekle kalmaz  Hwasong-15 tipi güçlü ve ağırbaşlıklı uluslararası balistik füzelerini Beyaz Saray’la buluşturur ve buluşma anında Didem Madak’ın şu şiirini okurdu.

“Keşfettim
Küçük ruhlarınızdaki büyük Amerika’yı
Hadi alkışlayın!
BU SİZİN BAŞARINIZ.”

***

Kendimizi bulduğumuz an kaybettik, inanmaya başladığımız her yeni gün şüphe etmeye de başladık, elde ettiğimiz ne varsa ona sahip olmadığımızı anladık.

Artık gezinir gibiyiz ama uyuyoruz, yataktan kalktığımız her sabah sahici uykuların haymelerine kazıklar çakıyoruz. Gözlerimizi ovuşturduğumuz her sabah kendimize ait olmadığımızı anlıyoruz. Belki de şu hayat dedikleri toplama kampı nihayetinde upuzun bir uykusuzluktan ibarettir… Düşündüğümüz ve yaptığımız her şey onu bölen, lokmalar halinde yutan, kamçılayan, kışkırtıcı bir sessizlikle kendi benliğimizi ele geçiren, ayıltıcı bir sıçramadır ve bunların “dil” denen müphem bir iletişim aracıyla kalıcı esaslara bağlanıp kayıt altında tutulmasına kabaca “şiir” diyoruzdur.

Şiir; şair, sosyal-tarihi ortam ve okur üçgeninde hayat bulmak ve bunlarla belli ölçülerde bağları olmakla birlikte, bir noktadan sonra onlardan bağımsız bir ‘sanat objesi’dir. Şiir; bizzat şairin zihni, ruhu, gönlü ve maalesef ‘dilinde’ hayat bulmuş bir metinden ibarettir. Şiirin, diğer edebi türlerin aksine çeşitli tasniflerden ve sınır koyan tanımlamalardan rahatça soyutlanabilmesinin ve sonsuz sayıda çeşitlilik arzetmesinin altında yatan sebep; şiirin, son tahlilde imkânlarının en üst seviyesinde kullanıldığı bir muğlak ‘dil’ aracılığıyla yazılmasındandır. Şiir dili, dil içinde bir üst dildir. Üst dil, şairlerin hayata ve insana dair kaygılarını gidermek için başvurduğu bilinçli/bilinçsiz mecburiyetlerden doğar…

Belki Peyami Safa haklıdır, belki; “Şiir sırrın dilidir.”

Bize sırrını açıp rahatlamak, 2018’de yaşanması ihtimal facialar zincirine engel olmak ve nihayet Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri yazarak taşeron şiir şirketlerine rest çekip Edebifikir Daimi Yazar Kadrosuna girmek isteyen kim varsa işte meydan!

Gönderilecek şiirlerde aranan şartlar:

1. Gönderilen şiirler daha önce hiçbir yerde (internet siteleri dâhil) yayımlanmamış olmalıdır. (Posta Gazetesi ve saatli maârif takvimlerinde yayımlananlar yarışmaya katılabilirler.)

2. Bir kişi en fazla tek şiir ile katılabilir. Fakat üç kişi bir şiir ile katılabilir.

3. Şiirler, dilediğiniz punto büyüklüğünde, dilediğiniz yazı stilinde olabilir.

4. Şiir gönderenler gerçek isimleriyle katılacaklardır.

5. Şiirde intihal yapanların tırnakları sökülecektir. Çünkü “İntihal: Yazının tırnaklarını sökmek” demektir. Ölüm acı, miras helal, kısas haktır. Affetmek ise büyük erdemdir.

6. Katılımcılar, şiirlerini gönderirken kısa özgeçmişlerini, yazışma adresi ve telefon gibi iletişim bilgilerini de göndermelidir.

7. Şiirlerinizi dilediğiniz anlayış ve tarzda yazabilirsiniz. İsterseniz rubai, isterseniz metin şiir, isterseniz gazel yazın. İsterseniz hece vezniyle, isterseniz serbest, isterseniz kırık aruzla yazın. Yeter ki yazın şu şiiri!

8. Sadece “Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri” aradığımız için, ikinci-üçüncü şiir, büyük şiir, Cemal Süreya başarı şiiri, mansiyon şiirleri gibi taltifler olmayacaktır.

9. Aklımızı Başımızdan Alacak Şiirin sahibi Edebifikir sitesinin yazar kadrosuna dâhil edilecek, haftada bir yazı istenerek hayatı zindan edilecek ve kendisine modern Türk şiiri külliyatı ve bu yıl çıkmış ya da çıkacak olan muhtelif şiir yıllıkları hediye edilecektir.

10. Aklımızı Başımızdan Alacak Şiir ve diğer katılan tüm şiirlerin her türlü yayın hakları edebifikir.com’a aittir.

11. Son başvuru tarihi 30 Mart 2018’dir.

12. Sonuçlar 15 Nisan 2018 tarihinde ilan edilecektir.

13. Şiirler editor@edebifikir.com adresine gönderilecektir.

14. Yarışma ile ilgili soru maillerine cevap verilmeyecektir. Şiiri ve özgeçmişinizi göndermeniz kâfi. Çok dert etmeyin. Mailim ulaştı mı, şiirim ellerine geçti mi gibi vesveselere kapılmayın. Vesvesedir geçer deyin. Olmadı bir gazoz için!

Jüri Üyeleri:
Hüsrev Hatemi
Raşit Ulaş
Sulhi Ceylan

DİĞER YAZILAR

21 Yorum

  • HakUmmu , 01/04/2018

    1 ile çarpsak meselâ kendimizi 8 parçaya bölsek

  • Zeynep Arkan , 28/03/2018

    evlenen edebifikir yazarları bir buluşma yapıp fotoğraf atmalı

  • Molla Kasım , 25/03/2018

    Bari bu sene aklmızı başımıza getirecek şiiri seçseydik.

  • Fatma , 21/03/2018

    Sevgili müsteşar ,zeynep k.’ya cevap yazsa da rencide olsa kendileri :)

  • ayışığındaşamata , 20/03/2018

    Aklı başından alma sırasında sükutu hayale uğramak bile ne kadar serzenişe açıktır kimbilir? Dövülmeler kesik kesik fakat sonsuza kadar sürecek ise aklımız başımızdan gidebilir zaar. Şahsım şiire sıcak baksa da satır aralarımdan bal damlasa da dövülmeye açığım. Belki bir gün üstümden usta şair dizeleri geçer ise dövülerek aklımı başımdan aldığınız içindir. Saygılarımla beyninizi yakabilme arzusu ile …

  • adam ol canumi ye , 16/03/2018

    Ulaşabileydin yazarmıydın hiç şiir
    Ulaş’ı bileydin yazarmıydın hiç şiir
    Ulaş bi bileydin
    Yazarmıyım
    Hiç:Şiir

  • canan karahan , 14/03/2018

    Ben de yolladım ama hafif ve kibarca dövün.

  • Hacer Ertürk , 14/03/2018

    5+5=20
    Ondan mıdır soruşunuz
    Bir iş adamı şirketine satış Temsilcisi alacakmış iki tane adayı olmuş karşısına almış 2kere2kaç eder demiş. Biri 4 demiş
    Çık demiş. Diğerine sormuş size kaç lazım demiş. İşin erbabı olmak lazım.
    Siz nasıl bir şiir olsun istersiniz ki aklınızı başınızdan alsın
    Biraz tüyo verin
    Sevgiyle selamla

  • edebi ficir , 14/03/2018

    14. maddede mansiyon ödülünün gazoz olduğu ima edilmiyor mu ? ayrıca yarışmanın adil olması için ödülün de şairin aklını başından alması gerekmiyor mu? süpriz bir ödül daha iyi olabilirdi bence.arz ederim.

  • Hacer Ertürk , 14/03/2018

    Ya siz muhteşemsiniz birincisi belli şiir yarışmalarını ne güzel yere vurdunuz tebrikler
    Geliyorum ben de şiirimle yet açın bana da
    Pek mi cüretkar ve özgüvenliyim,
    Eee sizden aldım da
    Sevgiler

  • İhsanbul , 04/03/2018

    Şiir yazan şair kelimelerini mi kullanır yoksa duygularını mı?
    Ya da düşüncelerine mi dalar ayaküstü?
    Şair kalemi eline aldığında kaybolmaz ise girdabında
    Elbet vardır her şiirin aklı başında bir yanı

  • edebi ficir , 28/02/2018

    yahu resmen adamlar tehdit ediyor kazanırsanız şöyle böyle diye.hala insanların bu katılma/kazanma arzusunu anlayamıyorum .ben şair olsam aklınızı başınızdan bu kadar ucuza almazdım ,özellikle de sizinkini

    • sefil şair , 29/03/2018

      hahaha son cümleniz çok hoşuma gitti :))

      bu kadar ukalaca tavırlara hoş bir yorum yapmışsınız :)

  • İrlandaya Firar , 28/02/2018

    Geçen sene yazımlamış olduğum şaheserimi Sulhi Bey’e yollamış, arkama yaslanıp kazacanağımı bekliyordum. Reddedilmekle kalmadım Sulhi Bey ve arkadaşları tarafından defalarca dövüldüm, hor görüldüm, öbürsüleştirildim. Bu sene yine şiirimi yollayıp dövülmeyi bekleyeceğim çünkü bundan keyif aldım.

  • sümbüle , 23/02/2018

    edebi fikir kategorilere ‘nasıl yazılır?’ diye bir başlık eklese. şiir, öykü efendim… ne bileyim böyle edebi yazılarda dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir filan… Biz de öğrensek. nolur sanki?

    • İhsanbul , 05/03/2018

      Davut Bayraklı’nın bir yazısı olması lazım. Editörden yazarlara tavsiyeler niteliğinde. Faydalı olur kanaatindeyim.

    • sümbüle , 16/03/2018

      Sağolun. Teşekkür ederim. Bu konuda kitabı da çıkmış kendilerinin.

  • Edebibeyin , 20/02/2018

    Şair, kendi şiirinden başka yazılan şiirleri zor beğenen kişidir. Çünkü şair ancak kendi şiirinin muhteva ve anlam derinliğine vakıftır. Diğer şiirlerin derinliğine tam manasıyla vakıf olabilmesi mümkün değildir. Bu yüzden diğer şairlerin şiirlerine hep “ekşi gözle” bakar. Diğer sanatlar içinde bu böyledir. Hiç bir sanat hiçbir jürinin beğenisine ve sorgusuna sunulmamalı. SANAT SORGULANAMAZ.

    • Cüneyt Uysal , 22/03/2018

      Şiir bir oluştur, bir an gerçekleşir ve şiir bu oluştan arda kalanlarla doğar.
      Yani şiir oluşu yalnızca Şair’e ait olmadığı gibi gerçekleşen bir eylem sayıldığından Sanat oluşunun içine girmeyebilir, giredebilir. Bu size kalmış bir düşüncedir ama şairlik şiir oluşunun arda kalanlarıyla oynanıp lisanda bazı kelimelere bazı anlamalar verilmesinden doğan bir durumdur, yani nasıl derseniz deyin ister yetenek ister bade içmek
      Fakat hem yetenek hemde içilen bade diğer her şey gibi sorgulanabilir ve sorgulanmalıdırda.

  • müteşair , 19/02/2018

    ben edebifikir’e şiirimi hiçbir menfaat ve mükafat gözetmeksizin sadece rencide edilmek üzere gönderiyorum. sulhi ceylan’ı her sene inkisar-ı hayale uğrattıktan sonra şimşeklerini üstüme çekmek bende müptelalık yaptı. şayet yarışma sonucunu okurken kendilerine ne kadar elem ve ızdırap verdiğimi öğrenemeyeceksem, yazdığım şiir herhangi bir infiale sebebiyet vermeyecekse bence bir kıymeti yok. şiirim, insanları tahrik edebilmeli. şayet geçen seneki gibi bazı mızmızlar yüzünden rencide edilme hakkımız elimizden alınacak, bunun yerine histerik ifadelerle özür dilenecekse baştan söylensin, bilelim.

    • zeynep k. , 16/03/2018

      Bu yorum son zamanlarda sitede okuduğum en kral yorum. Site editörü olsaydım bu yorumu çerçeveletip site girişine asardım. (Hâşâ burda sayın editörümüze bir mesaj vermek derdine filan değilim. Benimkisi sesli düşünme sadece.)El emeği göz nuru zeka parıltısı resmen! Bu yorumu ben yapamamış olduğum için elemler içinde ızdırap çekip kahr u perişan olsam da yiğidin hakkını yiğide teslim etme gereği duydum nedense. Olacak iş değil ama olmuş işte. Hürmetler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir