Hâlâ Orada mısın?

Sesi kıs. Biraz daha kıs. Daha kıs… Biraz daha… Tamamen kapat hatta. Işığı da kapat. Evet, böyle daha iyi. Ört dört bir yanı, dünyanın tozu girmesin içeri. Çünkü kirletiyor atmosferini. Kapat gözlerini ve hayal et. Oradasın. Odadasın. Yalnız başına, odandasın. Burası senin zihninin arka odası. Aç şimdi gözlerini ve etrafına bak. Epey geniş değil mi? Ardında bıraktığın ne varsa burada çünkü. Eski oyuncakların, isteyip de alamadığın o bisiklet, vitrinden sana sürekli göz kırpan ama hiçbir zaman sana ait olmayan ayakkabılar, devamını bir türlü hatırlayamadığın için unutmaya çalıştığın zihnine kazınmış melodiler… Peki ya ilk aşkın? Gerçekten sevmiş miydin onu? E pişmanlıkların? Onlar da burada. Yaptığın için veya yapmadığın. Keşkelerin, hemen arkasından el sallıyor. Bak yanında da acabaların var. Oysalarla birlikte oturuyorlar ne garip değil mi? Aslındalarının sayısal azınlığı şaşırtmadı çünkü geç de olsa yürürlüğe koyulanlar yok burada. Unutulmaya terk edilip çürümeyenler var. Başarısız intihar girişimleri bunlar. Belki bir ur veya kambur sırtında bilmem artık, sen adlandır buraya kilit altına aldıklarını. Bak şurada, az ötede gelecek hayallerin var. Evet, üretim tarihleri çok geçmişten ancak hâlâ tedavülden kalkmamışlar anlaşılan. Yani hâlâ bir ümidin var mı yoksa ukde olarak mı çakıldılar umut duvarına bilmem. Bu kadar yükle hâlâ hayatta olmana şaşmalı. Cidden insan bir yerde yorulup çöker de ezilir normalde bu kadar yükün altında. Senin taşıma kapasiten ne acaba bilinçaltında? Bir sorum daha olacak sana. Kalıcı mısın gidici mi bu odada? İstersen kapıyı üstüne kapatır çıkarım ve sonsuza kadar burada bunlarla halleşir, hesaplaşır, hangisine nasıl istersen öyle muamele edersin. Eğer istersen bir kibritle ateşe veririm hepsini de tutuşmasıyla kül olması bir olur. Ya da odanın derecesini arttırır bir süre daha muhafaza ederim bunları, burada bozulmadan. Ama iyi düşün. Ne istediğini bil, öyle cevap ver. Ben buradayım. Ben hep seninleyim. Hep düşünmen için bir adım ötede olacağım. Sorgulamana hep yardım edeceğim çünkü işim bu. Yeter ki cevap bul sorularına. İyi düşün bak, dikkat et çok demiyorum “iyi düşün”. Ben mi? Ah afedersin, kabalığımı mazur gör. Merhaba ben vicdanın…

Hasan Hüseyin Sevimli

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir