
yılgın bir yıldırımın ağzından,
sana sesleniyorum.
içine düştüğüm isminin hecelerinden.
gözlerimin anısına,
fidan diktiğimiz gecelerinden.
kendimde sığlaşıyorum,
evet bu doğru.
enkazımın altından ses veriyorum, bu da.
usandım aynı çıkmaz gözleri,
kırk yıldır aşındırmaktan.
kül kokan cümleler, didiklenmiş hisler,
derisi yüzülmüş duygular ve gaddarlığın.
bir saçağa sığındım, unut diye beni
düşler de uyuştururmuş insanı.
bir çığlık olup saldırdığında bedenim,
kadınlar umut değil,
rüzgâr doğuruyordu, gördüm.
okşadım kumral saçlarını,
sütten kesiliverdi umutlarım.
senin upuzun ellerin vardı, yılan.
benim, sana susuzluğum.
durup durup
içimdeki şeytanı taşlıyor,
bir kez daha kötülükler diliyorum.
mutlu olma sevgilim.
Sulhi Ceylan
(Yedi İklim Dergisi, 371. Sayı)
2 Yorum