-numan’ı incittin, hâlbuki süreyya yıldızı sanıldığından çok daha uzaktadır-
yola koyul
bir kavme nispetle
evvelden göktengriye tapan
kocayan asil pençelerin ahirete irtihaliyle
ağzından terleyen necislerin sunağından
anızları yak
tarhanadan sabun yapan muhacirleri
köstekli taligaları ve atları
pancar çiğneyen çepnileri
orta dünyada mukim kiremit işçilerini
kara lastik yakan Pomakları
is sinmiş gözlerine ki terleyen ellerinin
tersiyle ayazmaları görünür kılan onlardır
kadın kur
bir gradient geçiş olarak
aldan mora doğru
sayfayı çevir
iki saat on beş dakika sonra aşti’de durdum. bir tür olarak memelileri tasnif eden levhalar gördüm. sesli ve sessiz tüm harfleri ikişerlerdim. iki dört altı sekiz on ve nihayet onun katları göğsümü genişletti. yola revan oldum. yola revan olmak sonsuz doğru, nokta, eksen ve düzlemin bilgisidir. böyle böyle bir kirpiğimi daha yakıyorum.
heytemi’ye bak
senetsiz övüyor farsoğullarını
baş gözüyle görmüş gibi
konu başları kırmızı
filigranlı krem kâğıtlar üzerine
bu merhale onun katlarıdır
bu kesin yargıyla sayfayı çeviriyorum
aşti’yi geç
aşti’yi geçmeseydim sesi düşük bir metni sesi güzel bir kadına tercih edecektim.
Bahadır Dadak
2 Yorum