

On ikiyle ve ikiyle bırakılmış
Gibi kalmış da kağanı yerde eyvah
Saplandığı çamur çeşmemde karılmış
Gibi ahşap tekerden perdedir berzah
Birazdan geceye bir puhu konacak
Mışlı masallarda kısrak mışıl mışıl
Konacak ve râvi aslını bulacak
Mışlı havadislerle ey sırrım, açıl
Toy yerinde ölmekle Kamber miyim ben
Tam yerinde ölmekle arsızmışım oy
Koynumda dövüşmüş mü uslu-delişmen
Tam yerinden vurulmuş gibi bir şebboy
Dellenmiş dirilik çağrısında vahı
Yâre çıkmayan yollarda susuzluk var
Bir kusur alnından öpüyor günahı
Yâre zelle yazılmış sille ne çıkar?
Bir kundura ancak toz tutar kir değil
Ve tozlu kunduralar giymezdi babam
Ben babamın sırrıyım sırrınca kefil
Ve mertliğe toz kondurmazdı o adam
Caydığım vadinin tek suçu pusluk mu
İnmişse sis ardınca kalkmaya mecbur
Kısrağın boynuna dönülmez yol borcu
İnmişse olsun canı sağ başı mağrur
Gel demekle aşınmaz ya ağız ve dil
Beyaz fezada yankı körpe niyazı
Amma rakip bellediğim rakip değil
Beyaz beni saracak rakip beyazı
İzan bilmez mizaçlı Dumrul muyum ben
Cana yonga yordam bilmekle merdut mu
Aşk tedavülünde merhum olmak varken
Cânan için muhavven olmak olur mu?
Oğuzhan Âsım Güneş
1 Yorum