Alnımda,
Nerede duracağını bilmeyen,
Tedirgin çizgiler çoğaldı.
Artık üzerini çizmiyorum,
Hiçbir kelimenin.
Kalmadı bir kayısıyı,
İkiye bölmenin tadı.
Pusuda beklemiyor duygularım.
Kuşkularım tedirgin mi, değil!
Yürüdükçe neden mesafe uzuyor,
Sormuyorum, yaklaştıkça uzaklaşıyor.
Bir zamanlar, diye bir giriş,
Yok yok, oturduğum kayalar,
Kuma dönüşmüyor bilinsin.
Toprağın nemi ve deniz minaresi.
Bir evsiz değilim hem,
Sırtında yurdunu taşıyan,
Yorgunum omuzlarıma düşen hayattan,
Dörtyol ağzı ve ayrılık durağı.
Her geçen gün ağırlaşıyor ellerim.
Fotoğraflarda soluk çıkıyorum, neden!
Tamam her insan kendine bir olta.
Kuşlar terk etti saçlarımı ve diken.
Küskünüm, annem dâhil,
Ve hepinizi
Öldürmek istiyorum!
Kibir miydi neydi,
O en sevilen duygu?
Günahkârım, günahkârsın, günahkâr…
Sulhi Ceylan
4 Yorum