güneş gibi kalmadı dostluklar
biraz gölge bazen kısa bazen uzun
hayalî bir serinlik elimizde
eski dokunuşlardan kalma
kırıla kırıla büyüdük çocuğum
ne yaza yetişebildik
ne sıcacık bir kışa
günlerin içinden günler aradım
hep akşamlardan geldim
ağır yükünü taşıyarak gecenin
ekmeği bölüştük iyi de
acılar yığılakaldı
sanma ki bu kadardık
kırıla kırıla çoğaldık çocuğum
kimse günahını üstlenmiyor
tüm günahsızlardan başka
açıp açıp soluyor çiçekler
uçup uçup dönüyor kuşlar
toprağı ve göğü zehirliyoruz ha gayret
kendi leşimizden tiksinerek
suriye’de şu kadar insan öldü bugün de
iftara az kaldı hayret
hep hayretler içinde kaldık çocuğum
ben yine de incire uzanıyorum
incire ve berekete
yazın kavruk dudaklarıyla
yaz herkesin yazı bayanlar baylar çekinmeyin
incir herkesin inciri
kuşların göğü hepimizin de göğü
suya iniyoruz gün bitmesin diye
zamanın bendine düğümler atarak
bölüşe bölüşe çoğaldık çocuğum
Arif Ay
Edep Dergisi, Ağustos 2013