dişini düşlerine geçirip söker özenle çizdiği resimleri
boya da değil kızılcık şerbeti hiç
dudaklarının kenarında donan o buzul seslenişi
duyulmuyor
uymuyor albümlere kareleri yamulmuş
bu işte bir şeytan tırnağı
var usulca fısıldanıyor
yazık çakılıyor kalbine
çakılıyor ne kadar -yazık-
sızlayışını içinden
yatırıp bileğine kesiyor
çokça yazık oluyor
çokça yaz
çok
oluyor
Selçuk Azmanoğlu
(Edep Dergisi, Aralık 2012)
1 Yorum