hiraeth.

bir iç denizin derinliklerinden sesleniyorum
gözlerimde yıldızsız kalan bir gökyüzü sükûnetiyle
adın, huzursuz bir yaprak gibi savruluyor
ve ben dağılmış bir nar gibi
yeniden topluyorum seni içime

okunmamaktan ölen bir mektupmuş kalbin
kışın kendine özgü diliyle yazılmış
hüzün dalından düşerek uyanmış bir sesle
bir çöl nasıl ağlar diyorsun durmadan
bir çöl diyorsun benim bedenimde
yazgım yazıldığından beri
yasağım yeryüzüne

adını koyduklarında
yalnızlığın unutulmuş bir tonunu
verdiler yol ayrımında ellerine
ve sen, tanrıyla karşılaştığında
şaşırıp bırakmışsın ellerime
kalbin diyorum yine de
gözlerimin arkasında
söyleyebilecek bir şeyler arıyor
inanmıyor yağmurun bittiğine

dilimin altında
muhabbet ve saltanatın
her gün yeniden iniyor denizlerime
bir çocuksun, ellerinle
ormanda karanlığı topluyorsun
yollar kaybolsun diye duvarlarını çiziyorsun
karanlık ormanı sevdiğimi seninle -bilme

kim kapatmışsa pencerelerimi
şu hengamenin bahçesinde
memnunum tanıştığıma bir bulutla
merak etmesen de kederimi
hayy ve kayyumdur o
inanma köpeğimin gözlerindekine

seni düşündükçe
99 yapraklı bir güle dönüşüyor kalbim
hangi yaprağı düşse
mevsimler değişiyor ülkemde
99 yapraklı gül
işte benim kalbim sevgilim
şimdi her biri
zamana yenik düşen bir hayal gibi
tek tek koparılıyor

Sinem Çağlancı

 

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Bahar Oruçoğlu , 09/12/2024

    “okunmamaktan ölen bir mektupmuş kalbin”
    “zamana yenik düşen bir hayal gibi”
    Sinem Çağlancı şiiri derin bir tat bırakıyor insanda. Yüreğinize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir