kucağımda harmanlar ve ateş böcekleri
gibi uçtu üzerimden bütün ayrılıklar
elimdeki kalemim vurduğum dizelere sırdaştır
geçti ve yazıldı göğe o eski zamanlar
hangi merhem en iyi ilaçtı
bir kanayan bir duran bu tarifsiz yarama
göğsüm ki kuşların konakladığı
bir kadavradan bihaber boyandı kızıla
yerim de yurdum da unutulandır artık
bakışlarım yalnızca dilek taşı
kesilsin ve altında kalsın şair bırak
dinmesin dilime dolanan bu hasret şarkısı
-bu yollar ve yolculuklar götürsün beni ötelere
dokudum en sırça köşklere o kavuşmayı
dahası dokundum
Mustafa Fırat
Edebifikir