Konuşmayı yeni öğreniyorum adını heceleyerek
Sen yeni bir dilsin kayıtlarda geçmeyen
Üzerimdeki kasırga ağırlığı
Çimento tutmayan tuğlalarım
Bütün bunlar tek bir hikâye
Bunlar senden öncesi
Mağaranda dokunmuş kelimeler yürüyor dilimde
Dilimde sonsuzluk, buzdağı ve ısırgan
Eğilip su içiyorum yüzünden
Hayat denen düş gözlerinde renkleniyor
Ellerin mezarıma can, kefenime umut
Sesim saçlarında kayboluyor
Sen dilin evisin
Düğümlediğin zamana inat
Kimsesiz saçlarım uzuyor sana doğru
İçinde boğulduğum beden kuyusu
Göğsünün rüzgârıyla aydınlanıyor
Sen imkânın memleketisin
Sulhi Ceylan
(Yedi İklim, 353. sayı)
1 Yorum