Yazarımız Sinem Çağlancı, şair Süleyman Unutmaz’ın birbirinden güzel şiirlerinden Edebifikir okurları için mısra seçkisi hazırladı.
***
CENNETLIK ŞİİRLER KİTABI
Güzel Sözler
Sizleri toplu fotoğraflarda alkışlayan hayat
Çok teşekkür eden tatlı dilinizin rengârenk çiçekleri
Kül tablasından fazlası etmiyor dua saatlerinde
Sıla Video
Burnumuzu sızlatan ev yapımı Türkiye
Annesiz kıyıların akşamında kararmış
Şimdi öyle uzak ki sevmelerin ilk hali
Kurduğumuz hayaller her şeyi ıskalamış
Bana Bir Ev Yapsınlar
Bana bir ev yapsınlar o Ermeni ustalar
Bahçesi uçurumlar… Bir ev ki dağ başında
Arzdan arş-ı alaya yükselen taş duvarlar
Bir ev… Tepeden baksın yerdeki hayatlara
Beklenen
Babamı yolladım çocukluğuma
Islak pencerelerle dolu gecede
Yas tutsun varlığım yokluğuma
Babamdan dökülen kırgın şiirde
Bir Daha Öldürmemeye
Güzeldin, ölmemiştik
Her gece aynı yerde buluştuk
Özlemek öyle büyüktü ki
Aşk sandık
Şimdi bana sakin şiirler ver
Kâinat henüz yaratılmamış olsun
Gözlerin aynı yaşta
Bende göz yaşın dursun
Bunları Daha Sık Yapmalıyız
Daha fazla intihar etmeyelim diye değil mi bu taksitler?
Kredi kartı hesap özeti tedirginliği ve fotoğraflar
Bunları diyorum daha sık yapmalıyız
İstanbul İktisat
Ekranda Türk denizi ekranda mavi kuşlar
Kaç cigabayt yalnızlık ediyor kelimeler
İsmini unuttuğun çiçek solmaya başlar
Uçuşurken içinde sebil ve güvercinler
Kan Bağışı
Hakikat bir varsayım göz gözeyiz dünyada
Yokluğun büyük harfi Ben silinsin istedim
Sana benzetiyorum bana bakan ne varsa
Bu sorgu bu çarpıntı kesilmesin istedim
Eylül Yorgunu
Allah’ım
Bana adımı bağışla
Geriye bir o kalıyor.
Denizlerimde Rüzgâr
Biz taşraya ölmek için gideriz
Şehirli uykulardan aydıktan sonar
Avunmaz avuçta ayrılık deriz
Kocamış gönüller doyduktan sonra
Kansızlık
Ben artık şiir yazamayacağım
Hem bu nedir ki yüzümü güzelleştirmiyor
Kapım yüzyıllık uykusunda homurdanıyor -ne çirkin
Sabah kan gibi yayılıyor perdelerde odada ruhumda
Ruhumda dedikten sonra bile ruhsuzluk dinmiyor
Müzik her şeydi bir zamanlar
Her şey müzikti
Sessizliği Allah zannediyorum
KÖPEKLERİN KALBİ
Eski’den Oğul
Annemin bana kül tablası hediye etmesinden korkardım
Annem bunu yaptı o an durdum ve düşündüm ve geçti
Bu hayattan kurtulamadık ikimiz de
Paramparça o bende ben şiirde
Beş Şiir
Kılavuzum karınca sabır taşıyor bana
Kurda kuşa gömleğimden alfabe dikiyorum
Annesi yağmur olan ağaç ki o benim
Duası fazla kaçmış yağmurdan korkuyorum
Erkek
Saçına toz kondurmam diyen erkek ellerim
İntihar sahasında körelen bıçak gibi
Kaç türlü susulur ki bir aşktan geçilirken
Biz balığın sırtından düşüyoruz dünyaya
Ters okunmuş gökyüzü ne yapsak aklımızda
Ağustosta Sonbahar
Artık hiçbir şeye benzemez benim göğe bakışım
Matematiği bıraktım
Sana ve Allah’a sessizce inandım
Melankolik Şiirler
tanrım senin suyun mu bu?
dilimde gül bitiren
ellerini çarmıh yap bana tanrım
ve geri dönsün isa
güzelliğinden ağlayalım senin
Bana Bakıp Ağladığın Oldu mu Baba?
Şairlik dediğim bitmeyen bir çocukluk baba
Her şeyi yanlış anlamanın güzelliği
Yanlış kurguladım kendimi
Eski Gökyüzü
Boşalmış zincir sesleri akıyor gövdemden -başladığında şarkılar
Dilimin ucunda bir yudum sıcak su ölüm
Dilimin ucunda söylesem yanacak ömrüm
El Kızı
Islığımı kesmeden sokaklarda o poyraz
Karanlığın kapanan kapısına bakmıştım
Kış günü evlerini içine çeken baba
Ben onu yalnızlığa resim sanmıştım
Sabah Dansı
A kadar yalnızsın alfabenin başında
A kadar yalnızız alfabenin başında
Allah ne kadar yalnız kulların arasında
Sevgi ve Sefaletle
Düşün kütüphanelerimizi birleştirelim düşün aynı rüyada
Belki aşkımız kadraja girer ikimiz filmin en güzel yerinde
Söylemiş miydim gözle görülmüş rüyalar uzun sürer
Uzayan Saçlarında Suskunluğunun
Benim uslanmış halim midir çizilen
Avuçlarımı yumdukça günlere
Uslanmış halim unutulsun utangaç fotografyam
Sanki çocukluğum büyükmekte say ki demir tadında
Uzadıkça uzuyor yanlış bir coğrafyadan
Edip Cansever’e Birinci Mektup
Ellerimize sinmiş arduaz ağaçları gravürler
müzelik ölümler
Ölümler gizlice utandığımız gizlice unuttuğumuz
Durmadan yanan gece lambasının verdiği huzura
benzeyen yalnızlığımız
Yokuşta unutulan rüzgârlarla geyik resimleriyle
Gittikçe büyüyen çöllerin tanrısına mı adanıyorduk
Durdum eskiyen bir anının içinde trenlerle
Yazarken eskiyen bir şiir yazdım
SÜLEYMAN’IN KİTABI
Gitme
Senin sokaklarının ayetleri her sabah
Kokusu unutulmuş çiçeklerde çiğ olur
Her sabah biraz daha var olur sanki Allah
Dipsiz aynalarımdan sonsuzluğun duyulur
MICROSOFT OFFICE WORD
Yazmakla bitmiyor bu yalan dünya
Şiirde kullandığım halk da bana bakmıyor
Böyle çok sade anlatıyorum semantik demeden
Her gün ölüyorum isim vermeden
Başağrısının Yaratılması
Elimize tutuşturulan kağıtlara bakıyoruz öğlenin kapısı
aralık akşam iniyor önlerimizde
Yaratılmışların en hayırlısı yoksunluk her gece can evimizde
Bensiz Gittiğin Yerler
Allah’ım çok yalnız yaratılmışız
Aşk oluyor her şarkı onun yüzünden
Sağlığın yerinde mi yıkılan hayal?
Haberin gelmiyor düştüğün yerden
Akıllı Telefonun Kalbi
Baktıkça kayboluyor ekranda yüzü
Küçük kırmızı kalpler -o çaresizlik
Bir mesaj alıyor Allah katından
Bildirimi olmayan sonsuz sessizlik
Filler de Unutmaz Süleyman
İnterim zayıftı kusura bakma fazla sevemedim
İletemedi kalp atışlarımı kablolar nasılsın
Celtıc Tribünlerinde Filistin Bayrakları
Kardeşlerim uzun bir rüyada öldürüldü
Siperde gül dalıydı avucumda kanattığım
Şehitler Köprüsü’nden cennete dek yürüdü
Akif’in öfkesiyle dolu yüzlerce adam
Sezai Karakoç ve Ben
Ne yapsak boş
Kimse gelmeyecek 41. Kapıdan
Vaat edilmiş topraklarımız yok
Doğuda bir hikâyeden fazlası olmadı aşklarımız
Tapınaklarda duyulmayacak seslerimiz
Yorgun ve akşam ve kaybedilmiş savaşlar bağrımızdaki
Şiirle dolu kefenlerimiz
FENA KITABI
Mesnevi Okuyup Sigara İçen Mütesettir Kızlar Beni Neden Sevmezler Erkan?
Mesnevi okuyan mütesettir güzel sigara içen kızlar kime aşık olur Erkan?
Esmer yüzleri cool bakarken delikanlıların
Hayatın tam içinden fırlayan tam pratik tam yerinde
Yani şiiri kullanacağı yeri iyi bilen
Biraz mona biraz rosa yani aşkı nasıl servis edeceğini iyi bilen
Kitaplarda saklı yaralar gibiyken o kızların yüzleri
***
Öğrenemedik Erkan kalbin bu işlerle alakası olmadığını
Sonraki Sigaranın Yeri
Yine sana dönüyor her gece bütün dünya
Sen’den bana bakıyor avaz avaz yıldızlar
Hayal çarpması sanki şimdi Sen’i düşünmek
Konuş benimle artık neye sakladın beni?
Bi Şeyim Yok
Kimseye verilmiş bir sözüm yok
Kimseyi beklemiyorum
Cumartesi ikindilerine benziyor hayatım
Bazen gökyüzü damlıyor kağıtlarıma
Bazen kan bağıyla bağlanıyorum kaderime
İyiyim, hiç bi şeyim yok
Kav
Coğrafyası kayıp bir gövdeydi de aşk
Ben ondan yalnız kaldım
bir gülün sonunda arzu
şeyhim bana bir gül çiz
sarıya boyayalım
sabahlar bunca uzak
ölüm böyle yakınken
şeyhim bana bir gül çiz
beyaza boyayalım
birlikte ağlayalım
birlikte ağlayalım
2 Yorum