“Ayrılığını düşündün mü Amerika”

Edebifikir okurları için şair Necat Çavuş’un güzel mısralarından bir seçki hazırladık.
***

FITRAT

Duysan iniltiyi doğrulacaksın ney gibi
Bir yılanın musikiye yenilişi biçimi
Sessiz ve fırtınaları kıskandıracak kadar
Yürek terbiyesi, görme sevinci, nefes diri

GÖÇ

Bildin deniz boğmayınca güzel
Susayınca güzel, daha güzel

KİTAPLARDA UNUTULAN

Sise ve dumana çevirir insanı şu
Latin harflerinin eğri sivri dikenleri
Ve Grekçe testere dilidir belki
Taştan yontulmuş mutlak aşk kelimesi

SAFKAN ÂŞIKLAR

Ey aşkın safkan çocukları
Pirleri uluları yara almışları
Biliyorum bakidir damarlarınızdaki ateş
Biliyorum açıktır gözleriniz uyanıksınız
Ya kollarınız, bütün zamanları kollayan
Kollarınızı da açar mısınız
Beni de alır mısınız imtihansız

Nefeslerim öğütmekte zamanı
Şu, nimetlerin en çok elden kaçanı

SANCAK

Bir kanlı parça düşmeden anlayasın
Faniliğin sesidir toprağa karışmak
Hemen canım benim güzelim tenim dersin
Onlar kökü sende desin sen savaşını verirsin
Haram tortular sürüldü mü yüzüne

Sancak düşman elinde

YALNIZLIĞA ÖVGÜ

Rabbim sessizliği bağışla bir sessizlik ki
Allah diyende kesile karakanatlıların zil sesi

ÇAĞRI

Açın kalplerinizi açın açın!
Ağaç kökü ve güneş kararında iman
Elinize kitabı alın!

EY KADIN, YANINDA ÇOCUK OLSUN YÜRÜRKEN ÇÖLLERİ GECELERİ

At kenara çağdaş harabeleri kadim âşıklar gibi
Yeni bir zamanı keşf için başlat seferleri     

HAYRET SÖZLERİ

Başını kaldırıp ona bakmasın diye sokaktaki köpeğin önüne atıyorum kutsal bir yem gibi kendimi.

SON IŞIK

III

Ve her türlü köleliğe hayır! Diyor
Boynundaki ben

ÇAĞ

Bir ses duydum insan sesi
Gömlek değiştirdim hevesle

Camcının hünerini gördüm:
Her şey parlak her şey aynısı
Ve herkes bin kez başkası ve kendisi
Ve eller ve gözler ve dudaklar
Kül gibi köpük gibi gökte kırılmış gibi
Beyaz mı beyaz ve yedi renkli

DÜNYA

Ve iki ırmak yan yana durunca akınca
Kalplerin kaynakları kurumaz asla

İNSANLIK KOŞUSU

Ey insan eli, ey binlerce yılın felaketi
Son çeşmeyi kuruttun ve hattatın kalbini oydun
Ve karıştırdın her şeyi bu şehirden o şehre
Ve en çok sesleri ve sözleri birbirine
Ve saflık billur güvercin gibi iki gözde
Ve belki temiz gökyüzünde ve deniz dibinde
Ve yıldız parıltısında ve darbesiz anılarda

ARMAĞAN

Yüzünü gördü utandı eridi
Ayın ondördü yarışı kaybetti
Güneş ise kış dedi bir daha dönmedi

ÖLÜMDEN ÖNCEKİ SÖZLER

III

Ve siz saçlarınızı sizin diye tutamazsınız her teli ayrı bir nemrud’un parmakuçlarında

Ve siz yalnız kelimesi gibi yalnız dökülürsünüz dillerden suskun bir alfabenin harfleriyle

DENİZ DÜŞÜNCELERİ

II

Olay var orada
Ufukta maviyi kızılı ayıran lâmba
Sabahı uyandırıyor ruhum sabahı
Öyle ışı sen de öyle parla
Ve terk et gecenin sayfalarını
Ve devir bitimsiz kurallarını, ağla
Ağla ve barıştır iki gözü

V

Renkleri ayıran anlamış mıdır
Birliğe doğru çıkıp boyanmış mıdır
Secdeye kapanan alçalmış mıdır
Göklere açılan hiç batmış mıdır

Kim yönetiyor ellerimizi söyleyin
Ve ayaklarımızdaki neyin şakırtısıdır

VII

Denizin dalgasıdır: bir yitik zamandır insan
Şekilden şekile köpükten köpüğe geçer
Kaf dağının ardına gider ara sıra
Hani bir kuş varmış orada
Kanatlarının altında bir söz varmış

XXVI

Âdem’in güzel sesidir dağlar
Denizler dalgalar Havva fısıltısı
Ve tepede inildiyor rüzgâr

XXIX

Toprak nerede deniz nerede ben neredeydim
Koca çınarın belini doğrulttuğum an kelimeyle
Ve isyan katranına karışmış nefesi
Bir ezel sabahıyla yıkadığımda
O büyük kelimeydi yine evetti
Evrenin kapılarını açan hep açan

Sen ben neredeydik
‘Belâ’ yükseldiği zaman

AMERİKA

3

Sevgiliye sarılır gibisin Amerika
Sarılırken ecel silahlarına
Ayrılığını düşündün mü Amerika
Yalnızlığın hiç gelmiyor aklına

9

İnsanın maddesi mi değişti
Balçıktan kana mı düştü cevher
Ruhun gemisi neyin üstündedir
Rüzgâr neyi beklemektedir

10

Dünyanın uzayan saçlarına
Bir berber mi gerekli
Yoksa bir terzi meleği mi
Yırtılan denizlerine
Sökülen dağlarına
İnsandan fazla bir şey mi

14

Sen de gurbettesin Amerika
Sen de gireceksin tarihin sandığına
İyi şeyler yazmaya bak Amerika
Sayfayı ateşle kanla doldurma

18

Göz aynı göz ama bakışta bir çoğalma bir çoğalma
Bir çoğalma sapma kırılma ışıkta
Çoğalmanın çocuğudur savaşlar Amerika
Biri bin gösteren evren kamaşmasında

19

Bilsek ki dünya içindir ayışığı bile
Bilsek ki güneş bile kımıldamaz tek başına
Ve yıldızlar dünya içindir gök yolculuğunda
Bilirdik ne içindir dünya
Bilirdik ne içindir insan

28

Şiirine bak evren çantasında
Göreceksin bütün varlıklar gebe
Narın içindeki düzen ateşi gibi
Yalnızlığın yakutunu indiriyor başıboşluğun boynuna

32

Ölüm dudaklara konduğunda Kerbelâ’da
Şahid olacaksın binlerce tebessümün doğuşuna
Gözleri bilge kılan o toprak
Ölümü sevmeyi öğretmiştir oğula
Bu yaşamak sana göre değil Amerika
Bu ölüm sana göre değil

34

Her şey bir şekil sanki evren dantelasında
Herkes kaybolan bir ses ezelî soruda

Necat Çavuş portresi: Melike Dadak

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • george floyd , 18/09/2023

    maduronun necat çavuşa benzeşmesi ve ikisininde amerikaya kafa tutması ironikli bişey

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir