Yazarımız Sinem Çağlancı, şair M. Akif İnan’ın birbirinden güzel şiirlerinden Edebifikir okurları için mısra seçkisi hazırladı.
***
HİCRET
Umut Gazeli
Acılar umudu buldurur bize
Bir zırha büründüm bu çağa karşı
El Gazeli
Rüzgâr mı asker mi biçti yolumu
Önünde kaç engel var ellerine
Bitirip şu kuru kara ekmeği
Göç etsem diyorum yar ellerine
Adsız Gazel
Kaçmak mı mümkün mü alınyazımdan
Kaderdir yüklendim yıkılmışlığı
Ey Beyaz Ela
Bir adım atarsak kafes kırılır
Belki birden erir zincirlerimiz
Ey uyku ey anne gel kurtar beni
Ezildim aklımın hesaplarında
***
Bütün vakitlerim sana ayarlı
İste hesabını rüyalarımın
Yokluğun içime duvarlar örer
Kaside
Çağı kurtarmanın bir eylemidir
Çağ dışı görülen ilgimiz bizim
***
Bozgunlardan çıktım kan içindeyim
Yeni bir savaşa kuşandır beni
***
Bu yoksul türküler bitsin diyorum
Sana hicret ettim yılgınlıklardan
***
İçimde şiirler kaynaşır durur
Ellerin aklıma geldiği zaman
Terkib-i Bend Akşam
Duygu ve sabırdan bir deri giydin
Kuşandın demektir ölümsüzlüğü
Bulutlara gömülü sedeften yüzün
Dünyanı kuşatmış destansı hüzün
Yorumlar
Varoluşumuzun bir onayıdır
Sustukça büyüyen esrarlı ateş
Darağacı
Yıldızlar gözlerin denetler beni
Yıllardır günlerim bir gözaltıdır
Ağ
İnsanı kirleten heykeller gördüm
Güneşi karartan kıyamet gibi
Ey yolda kaybolan ezilen haber
Aşarak zamanı yenile çağı
Terci-i Bend Zaman
Susarak anlattığım bütün gizliyi
Sakladım duygumu ben konuşarak
Bir acı tarlası sessiz yüzünde
Aşkı yürürlüğe koyma savaşı
İçimde bir düzen kaynaşmaktadır
Büyük ve çekingen bakışlarından
En iyi anlatış artık susmaktır
Anladım bunu ben seni bilince
***
Bir uyku bölmezse anılarımı
Korkarım çıldırtır bu hayal beni
***
Aşka ve tabiata ulaştır bizi
Gel kurtar bu şehrin gürültüsünden
***
Paramparçayım gel sen onar beni
Topla aynalardan eski gölgemi
Göçebe ömrümü bağla zamana
Dağılsın içimin karıncaları
Ölüm
Senden her kaçtıkça sana yaklaştım
Göç nasibim özlem kanımdır benim
Melce
Günleri bir secde hızıyla geçip
Erişsem mahşere bir iftar gibi
Genişle kalbim kardan sözlerle
Olağanüstüler
Yıldızlar billurdan avize gibi
Bir ev nur merkezi geldiğin gece
***
Gözlerin uyur da kalbin uyumaz
Sevgili gönlünden çıkmıyor diye
TENHA SÖZLER
Eski Sözler
Eşyası kaybolan bir çocuk gibi
Olur olmaz yerde ararım seni
Sayıklamalar
Hangi ölüm öder bilemiyorum
Ateşten bekleyiş faturasını
Seni gözlerim şiirle birlik
İçimin savrulan bayraklarıyla
Başımı taşlara çarparak artık
Kalbimin sesini eritse miyim
Hu
Gözlerin yıldızlar şehrayinidir
Dindirir evrensel çığlıklarımı
Adınla girmesem güne, geceye
Bu gökyüzü her an kurşunlar beni
Sular
Doldurdum içimin kuyularını
En eski sevdanın aynalarıyla
Anılar uykumun geçit resmidir
Şimdi yanında mı akşamlarımız
Ve o derinden o çocuksu sesin
Tanır mı kalbimin yetimliğini
Yokluk
Eşyanın bitmeyen gürültüsünden
Ruhum bir kölenin telaşındadır
Akşamın Kılıçları
İçimin göğüne ağsam diyorum
Yoruldum kelime hamallığından
Mescid-i Aksa
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yeraltı nehr çağlıyordu
***
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mü’minden yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgârlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vahayım
Bağlanma
Toprağa konuk olalı gölgem
Göklerin gözleri üzerimdedir
Buzul yangınlardan alıp kalbimi
Bağladın alnının emziklerine
***
Saldın külhanlara bütün bilgimi
Yüksek fırınlarda yanar tüm geçmişim
Erittin dünyayı zamanı sözü
Bir köpek derisi giysilerimi
***
Açarak bir çiçek denizi gibi
Can üfledin çorak alanlarıma
Gör ne tek ve ne tenha bir ömür olur
Duymazsam içimde ayak sesini
Siz
Gönlüme özgürlük muştusu gibi
İnanç diriltici kararlarınız
Bir tufan dehşeti salar kalplere
Arslan kükremesi azarlarınız
DIŞARIDA BIRAKILMIŞ ŞİİRLER
Direniş
Cevapsız sorular beynimde çengel
Dinmiyor içimde şeytanın raksı
Silinmiş aynadan yüzümün aksi
Kendimi yitirdim her yanım engel
Bu Çağ!
Gariplik yol boyu, ümitler çıkmaz
Bir başka cürümdür her yüce heves!
Yüreğe hapsolmuş yakıcı niyaz,
Bir dipsiz geceye koşmakta herkes.
Ortak Şarkı
Böyle suskun gelme rüyalarıma
Hüznü giyinmesin gözbebeklerin