Ve dört yılın sonunda bir parça kâğıt verdiler bana. Galiba ‘dipmola’ yazıyordu üstünde. Böyle şeylere ‘prosedür’ derim ben. ‘Ben prosedürlere gelemem’ diyerekten yırttım attım dipmolayı, dipsiz kuyuya… Finaller, projeler, notlar; şimdi hepsi hayal! Zihnimi meşgul edemem ‘hayal’ ile diyerekten attım onu aynı kuyuya…’Hayal’ ve ‘Dipmola’ kuyuda biraraya gelip planlar kurmuşlar; intikam! Korktum. Firar ettim. Gogol’un bahsettiği ‘burun’ bizzat ben oluyorum. Sonra ailem bulunca beni, düşmanlarımdan saklanayım diye buraya getirdi. Rahat bir yer, kafadengi arkadaşlar var. Beyaz önlüklüler girip çıkmasa daha rahat yazacağım da; al işte stetoskoplu yine bakıyor bana siyah siyah.
Mehmet Gören
2 Yorum