Yılgın İhtiyarın Acınası Fotoğrafı

mustafa firat

üç kere gümledi babil
ve fışkırdı kin ve nefret!
çöl de değilsiniz halbuki?!
bu kuruluk, açlığınızdan olsa gerek!
o dağ, o zirve size göre değil
bırakın bu işleri
devletin işi de suyun işi de çok önemli!

karanlığınızı yitiriyorsunuz epeydir gerçek!
bir şair zulmetin içinden de doğar
eyvallah ve amenna
bilseydiniz bunu
korusaydınız ağırlığınızı şayet
akmazdınız yatağınıza kor!

seyir uzun ve taşlı!
saymakla bitmeyen
bir taş, iki taş, üç taş
düştü düşecek!
olmaz ihtiyar
bu oyun çok size
dön baba dön ha baba dön!
bitmeye çok var
bu oyun zor size!

üç kere gümledi babil!
ve fışkırdı ağrı yapan kanlı irin!
çölde değilsiniz halbuki?!
yürürken yandan yandan devirdiğiniz ağaçlar
eski filmlerde
eski hikayelerde
eski şiirlerde
eski romanlarda
eski şarkılarda yok artık!

teslim olun! yaşlandınız. şip şak!
Turgut’un Dursun’u da hâlâ bekliyor bakın!
‘bahçeler dursun, kızlar dursun’
oh ne alâ ne alâ
çürüyen su aşkına
aşk üstüne aşk aşkına!
önler arkalar sağlar sollar sobe!
sahi siz nerelerdesiniz?
yoksunuz!
yoksun!
yok!
yo!
yeter!
bu çekim burada biter!
ve bir şarkı başlar birden mor mor!
saygılar saygılar saygılar…

Mustafa Fırat

(Eliz, Eylül 2012)

 

 

 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir